18 Haziran 2011 Cumartesi

YF 2011 Blog #2


Deron Williams takasından gelen hakların 3. sıraya dönüşmesiyle birlikte Utah'ın önümüzdeki haftayı en hareketli geçirecek takımlardan biri olmasını bekleyebiliriz. Kendi hakları olan 12. sırayla birlikte iki lotarya seçimine sahip olmak, en önemli liderini henüz kaybetmiş bir franchise için önemli bir eşiği işaret ediyor. Andrei Kirilenko'ya All-Star düzeyinde top oynadığı yıllarda verdikleri kontrattan kurtuldular, önümüzdeki sezon hemen hiç katkı vermeyen bir oyuncuya 18 milyon dolar ödemek zorunda olmayacaklar. Fakat bu ferahlamaya rağmen, 23 Haziran akşamı Kevin O'Connor'ın NBA yönetimine ileteceği isimlerin kim olacağı kulübün geleceği için bir dönüm noktası olabilir.

Utah doksanlı yıllarda estirdiği rüzgar bir yana, tıpkı adını aldığı eyalet gibi dışarıya kapalı ve tutucu bir franchise oldu. Her zaman küçük bir pazara hitap etti ve spora yatırım olarak bakan milyonerlerin ilgisini cezbedemedi. (Zaten 2009'daki vefatına kadar, 24 yıllık bir Larry Miller dönemi hakimdi.) Kulüp tarihinin o tepe noktası yıllarında da başarının kahramanları John Stockton, Karl Malone ve Mark Eaton'ın her biri draft yoluyla takıma kazandırılmıştı. (Eaton 1982'de 72. sıradan, Stockton 1984'te 16. sıradan ve nihayet Malone 1985'te 13. sıradan seçildiler.) Onlar adına bu seneki öneme haiz 2005 sınıfından Atlanta'nın da yardımıyla Williams'ı çalarak, iyi iş yapmışlardı. Fakat yakın tarihlerinde bunun kadar isabetli davranamadıkları seneler de oldu. Herhalde bunun en radikal örneği 14-21 arası sıralardan tam üç oyuncu seçme hakları varken yaptıkları Kris Humphries, Kirk Snyder ve Pavel Podkolzin seçimleriydi. Kim Kardashian'la tanıştığı geçen seneye kadar potansiyel dışında pek bir şey göstermeyen Humphries dahil hiçbiri Utah'a yar olmadı. Zaten Podkolzin'in nerede olduğunu araştırdığımda da, en son 2010'da Rusya ikinci liginde görüldüğü gerçeğiyle yüzleştim. Soğuk bir gerçek. Aralarda kaçırdıkları isimler arasında da All-Star seviyesiyle flört etmiş Al Jefferson, Josh Smith ve Jameer Nelson bulunuyor. Hatta geçen sezon ligin en çok gelişme gösteren oyuncularından olan Dorell Wright ve J.R. Smith'in de kanatlarda derin boşluklara sahip Jazz takımı için bugün hayli değerli parçalar olabileceğini tahmin etmek güç değil. (MS Office 2003 kullanan son canlı olarak, aşağıda bir tabloda derledim muhabbeti.)


Kanatsız Utah hiç caz yapar mı? - Sanlı Sarıalioğlu

Konu kadroya gelmişken, en büyük boşluğun 2-3 numaralarda olduğunu hemen fark ediyoruz. Raja Bell kazanma amacı gütmeyen bir takım için anlamlı bir rotasyon parçası değil. Örnek bir profesyonel sayılmasa da, onun tecrübesinden yararlanabileceklerini umup kadroda tutacaklardır. Zaten sözleşmesinin bitmesine de daha iki yıl var. Geçen sezon genelde 2 numara pozisyonunu idareten doldurmuş olan iki oyun kurucu Earl Watson ve Ronnie Price'ın sözleşmeleri sona erdi. 3 numarada ise AK47 muhtemelen başka maceralara yelken açacak -ufukta deniz aşırı yolculuk gözükebilir- ve onun halefi olarak gördükleri Gordon Hayward da çalkantılı bir çaylak sezonu geçirdi. Paul Millsap, Derrick Favors ve Jeremy Evans'tan oluşan 4 numara rotasyonu ise hem kadroda tavanı en yüksek oyuncu grubu durumunda, hem de payroll için yetenek toplamı oranında yük oluşturmuyor. 5 numarada ise Al Jefferson ve Mehmet Okur var ki, her ikisi de yeniden yapılanmanın baş aktörü olarak görülecek oyuncular değil. Yöneticiler tarafından da öyle görülmediklerini umuyorum. Fakat çok aşırı manyak güvenilir kaynaklardan gelen duyumlar, oyun kurucu bölgesinde kulüple iki yıllık sözleşmesi olan Devin Harris'i takımdaki en zayıf halka addettikleri ve yıldız 2-3 numaralar barındırmayan sınıfta haklarını bir oyun kurucu için kullanma eğiliminde oldukları. Onları suçlayamam.

O'Connor belli ki bu sınıfı iki yıldızlı bir sınıf olarak görüyor. Ben Derrick Williams'ın da NBA'de daha ziyade undersized bir 4 numara olarak iş göreceğini tahmin ediyorum. Hatta dürüst olmak gerekirse #2 seçimi olamayacak kadar da vasat bir profil benim düşünceme göre. Yine de Utah merkez ofisi bana katılmıyor olsa da, Minnesota'nın David Kahn faktörüne rağmen Williams'ı es geçmesini beklemiyorum. Bir takas ihtimali söz konusu olabilir, ancak bu Utah organizasyonunu kurtaracak yeni bir D-Will anlamına gelir mi? 3. sıra geldiğinde havuzda kalması muhtemel isimlerdense Brandon Knight, Enes Kanter, Kemba Walker ve Jimmer Fredette gibileri Utah'ın ilgilenebileceği belli başlı gençler. Fredette hadisesini ayrı bir paragrafta ele alacağım, yeteri kadar Knight-Walker kıyası da yaptık. Fakat eğer 3. sıra hakkını direkt olarak kullanma yolu seçilecekse, günün sonunda Enes-Knight ikilemiyle yüz yüze olmak kulağa en makul gelen. Bana göre yeniden yapılanma sürecine girilirken 1 ve 5 numara pozisyonları eşit derecede güvenilmez oyunculardan oluşuyor Utah adına. (Her ne kadar kendisinin favori pozisyonu olmasa da, bu ligde 5 numara oynaması daha fazla aklıma yatıyor Enes'in.)


Belki Utah için daha ikircikli durum ise #12 seçimi noktasında ortaya çıkıyor. Fredette ismi burada ilk günden beri Utah'a yakıştırılan oyuncu. Yalnızca 2.7% düzeyinde bir siyah populasyon barındıran Utah'ın takımının, seyirciye şirin gözükmek için tercih yaparken beyaz oyuncuları diğerlerinin daha yukarısına koyduğu hep konuşuldu. David Sterling durumundan hayli farklı, yöneticileri ırkçılıkla suçlamak biraz ucuz bir hamle olabilir. Zira benim de -özellikle Derek Fisher olayından sonra- NBA'de en çok nefret ettiğim taraftar tabanına sahip olan kulüpte, takımın yüzü siyah bir oyuncu olduğunda sezonluk bilet satışlarının büyük darbe aldığı tarih boyunca gözlenmiş. Geçen sene kolej basketbolunda Walker'ın da üzerinde bir fenomen olmuş Fredette yalnızca bir beyaz değil, aynı zamanda -LDS kilisesinin bayrak okulu- Brigham Young'dan mezun bir Mormon. Bu kilise eşrafının tüm ABD genelinde en yoğun bulunduğu eyalet ise açık ara yine Utah. Bunun takıma katabileceği olası etkileri şu çarpıcı örnekle özetleyelim. Son beş yılda Williams-Boozer ikilisinin ardından en çok forması satılan Utah oyuncusu Kyle Korver. Ve birçoklarına göre bunun nedeni Korver'ın dışarıdan bir Mormon gibi gözükmesi...

Fredette'in popülaritesi Salt Lake City civarında tavan yapsa da, diğer kulüp sahipleri için de 'altın yumurtlayan tavuk' statüsünü koruyor. Özellikle geçen sezon iflasın eşiğine gelmiş Maloof Kardeşler'in, takımı Sacramento'dan taşımayı da beceremedikten sonra kurtulma planlarını Jimmermania üzerine kurdukları bir diğer dedikodu. 7. sıradan seçiyorlar ve orada Fredette'i seçtikleri takdirde, bu doğru nedenlerle gerçekleşmemiş olsa bile çok fazla eleştirilmeyeceklerini biliyorlar. Çünkü duymayan kalmamalı ki bu sene bayağı zayıf bir draft var! Sacramento es geçerse, takımın sağlıklı kaldığında 50 galibiyet alabilecek bir çekirdeğe sahip olduğundan emin görünen Milwaukee merkez ofisi Jimmer seçimine gidebilir mi? Bence bu da akla yatkın bir ihtimal. Utah'ın 3. sıra hakkından vazgeçip -Fredette'i yine seçebileceği bir sıra için- birkaç basamak aşağıya inmesi, bunun karşılığında da 2-3 rotasyonunda iş yapabilecek yetenekli bir genç talep etmesi çok mantıklı bir senaryo. Fakat gelin görün ki, şu anda #3 için o denli bir rağbet yok. Yukarıya tırmanmak isteyen her takımın radarında #2 var ki, Minnesota'nın kapısını Arizona çocuğu için çalanlar arasında Utah'la birlikte Cleveland, Washington, Detroit, Golden State, Phoenix, Houston, New York ve hatta LA Lakers'ın bulunduğu yazılıyor basında. Yani Jimmer'ı seçebilecek kadar aşağı indikleri takdirde, Jimmer-Brandon/Enes arasındaki yetenek farkını lehlerine çevirecek bir parça bulamamaları kuvvetle muhtemel.


İlk iki sıradan Irving-Williams gider, takip eden seçimlerde de büyük sürprizler olmazsa benim için en makul kombinasyonlardan biri Enes-Singleton olurdu. Chris Singleton'ın 3 numara oynayabileceği konusunda ümitliyim ve iyi dönemlerindeki Kirilenko'nun yerini doldurabilecek kadar elit bir savunmacıya dönüşebilir. Bu seçimler ilk seneden Harris-Hayward-Singleton-Millsap/Favors-Jefferson/Enes gibi kalbur üstü bir takım oluşturabileceği gibi, Enes'in adaptasyonu ölçüsünde orta ve uzun vadede aydınlık günler getirebilir. Ancak Deron örneğinden sonra yine bir oyun kurucu etrafında yükselmek istiyorlarsa, tercihlerini Fredette'ten yana yapmamalarını şiddetle ümit ediyorum. Endüstriyel basketbol, çık dışarı!

Hiç yorum yok:

Yeni Yazıhane Diyorsak...

Bir yılı geride bıraktığımız gibi soluğu yeni tasarımda aldık. Kubilay Kahveci'nin yeni oyuncakları için buradan yakın. Yazıhan...