1 Mart 2010 Pazartesi

Kupa Bu Adamın Evine Gitsin


İngiltere'de sezonun ilk kupası Manchester United'ın oldu, üst üste ikinci kez Wembley'den mutlu döndü çocuklar... Genelde kupa konusunda doygunluk hissetmeme yol açan takımları desteklemesem de United bunlardan biri. Bugün de daha önce Leicester City'de bu kupayı iki kez kaldırmış olsa da, Martin O'Neill'ın Aston Villa'da yarattıklarının somut bir karşılığını alması beni üzmezdi. Aslında maçtan önce Wayne Rooney'nin dinlendirileceğini duyduğumda, bahis oynayan bir adam olsam arabayı Villa'ya basabilirdim. Ancak maçın hemen başında gelen penaltı kararının kırmızı kartla tamamlanmaması ve Michael Owen'ın sakatlanmasının ardından Sir Alex Ferguson'ın Roo kartını planladığından önce devreye sokması bu kupanın ellincisini de United'ın müzesine götürdü. İlk kupanın sahibi Villa ise belki uzunca bir süre daha bu sevinçten mahrum kalacak. Diğer yanda çok büyük bir sevinç var mıydı, pek emin değilim. Rafael ve Owen'ın sakatlıklarının ciddi olmaması beni daha çok sevindirir...


Burada yıllardır sahaya genç takım ağırlıklı kadrolar sürerek kişisel tepkisini koyan Arsene Wenger'in hafta arasında yine üçüncü kupayı hedef alan sözleri vardı, ancak final oynayacak meslektaşları bu açıklamaları saygısızlık olarak nitelendirdi. Haksız değiller, en azından uygun bir zaman değildi bu sözler için bence de. Fakat Alman sınırına yakın bir Fransız köyünden çıkan bir adamdan bahsediyoruz, böyle bir kişiliğin ortaya çıkması kimseyi şaşırtmamalı. Kupanın boyutları da bugün Vancouver'da Kanada buz hokeyi takımının her elemanının boynuna takılan madalyalardan büyük değil, benim önerim kupayı Park Ji-Sung'un evine göndermek. Patrice Evra'nın kaptan olarak çıktığı finali kazanmamız ve kupanın çok sevdiğim Fransız tarafından havaya kaldırılması beni çok mutlu etti. Ancak bugün maçın adamı resmi olarak Antonio Valencia seçilmiş olsa da, esas kahramanın Koreli olduğu gerçeğinde maçı izleyen gözlerin büyük bölümü birleşecektir. Evra'yı kaptanlık pazu bandıyla görünce, Park'ın neden düşünülmediğini merak ettim aslında. Takımda daha eski olan ve bunun yanında Evra'dan yaşça daha büyük olan Park'ın o denli bir ağırlığı yoktu belli ki. Fakat Ferguson'ın neredeyse her kritik maçta joker olarak sahaya sürdüğü, kimi zaman yıpratıcılığıyla sol ileride, kimi zaman bitmek bilmeyen enerjisiyle içte yararlandığı bu adam United tarihinde unutulmazlar arasına girecektir. Sezon başına neredeyse 25 resmi maça çıkmıyor Park... Bugüne kadar hiçbir zaman kenarda oturmaktan şikayet etmedi ve United'ın onu tutma sebebi de kesinlikle Uzakdoğu seferlerinde potansiyel müşterilerine şirin gözükmek değildi. Tamam, belki işin bir boyutu buydu ama bu noktadan sonra vefanın onun için ne kadar önemli olduğunu bize çok uç örneklerle gösteren Fergie'nin ondan kolay kolay vazgeçmeyeceğini söyleyebiliriz.



Rooney de bu kafa olayına iyi alıştı yalnız. Bugün son dönemdeki açık ara en kötü maçını oynarken iki tane insan beyninin kolay kolay anlamlandıramadığı kafa vuruşu çıkardı. Gol olanında Valencia'ya da şapka çıkarmak lazım, Wigan gibi bir kulüpten buraya David Beckham, Cristiano Ronaldo gibi adamların yerini doldurmak için geldi. Halbuki bir Andrei Kanchelskis olabilse taraftar mutlu olacaktı, fakat herkes Ronaldo'yu özlerken o psikolojiye girmemesi düşünülemezdi. Şimdi kendi yeteneklerinin farkına varmış ve özgüvenini geri kazanmış gibi gözüküyor bir süredir. İsabetli bir orta göndermek için rakibini geçmek zorunda olmaması, Becks'e yakınsayan bu stili onu sağ açık için rakipsiz kılıyor. Umarım, Milan rövanşında hafta arasında Nani'yi bir kez daha görmeyiz onun yerinde... Rooney diyorduk, esas konuşulmaya değer olan kafa vuruşu bence direkten dönen ikincisi. Brad Friedel zaten ülkenin en iyi kalecilerinden ama fiziksel olarak çıkarılması güç bir kafa vuruşuydu o daha çok. Bu yeni oyuncağını çok sevdi ama öyle bir versatiliteye ulaştı ki sizi hangi silahıyla vuracağını hiçbir zaman tahmin edemezsiniz...



Yukarıdaki en güzel karenin üzerine oyuncuların performansını notlandırayım bir kez daha, Tom Jenkins'in diğer muazzam fotoğrafları için buraya tıklayabilirsiniz.

Manchester United vs. Aston Villa:
29 Kuszczak 7
21 Rafael 5.5 (2 Neville 6) - 15 Vidic 6 - 23 Evans 7 - 3 Evra 6.5
25 Valencia 7.5 - 16 Carrick 7 - 24 Fletcher 6.5 - 13 PARK 8.5 (28 Gibson NE)
7 Owen 6.5 (10 Rooney 7) - 9 Berbatov 8

Hiç yorum yok:

Yeni Yazıhane Diyorsak...

Bir yılı geride bıraktığımız gibi soluğu yeni tasarımda aldık. Kubilay Kahveci'nin yeni oyuncakları için buradan yakın. Yazıhan...