
Tour de France 2011'de son sözler söylendi. Son yıllardaki en heyecanlı Tour'u izledik. Fransız Thomas Voeckler'in günlerce taşıdığı sarı mayoyu L'Alpe d'Huez'de Andy Schleck bir günlüğüne sırtına geçirdi. Ertesi gün zamana karşı etapta Cadel Evans kendisinden bekleneni gerçekleştirdi ve 2011 Tour de France'ın galibi oldu. Kariyerinde dört kere Dauphine Libere'de ve iki kere Tour'da ikinci olan Evans, 34 yaşında en büyük başarısına ulaştı. Bisikletseverler Paris'te tarihin ilk Avustralyalı Tour galibini selamlayacak.
Bu Tour'da da kazalar, kaçışlar, tırmanışlar, ama tırmanışlardan çok inişler sarı mayoyu kimin giyeceğini etkileyen başlıca faktörler oldu. Fakat en önemlisi, zamana karşı etapların Tour için ne kadar belirleyici olabileceğini tekrar hatırlamamız oldu. Son iki senedir Alberto Contador zamana karşı etaba lider giriyor ve zaten iyi olduğu bu disiplinde farkı biraz daha açarak Tour'u kazanıyordu. Bu sene ise, zamana karşı çaresizliğiyle ünlü Schleck Kardeşler ilk iki sırada bu etaba girdi. Evans ise bu disiplindeki yeteneğini ne kadar konuşturursa, üçüncülükten birinciliğe sıçramasının o kadar kolay olacağını biliyordu.
Bisikletçiler üzerinden bir preview ile açtığımız Tour 2011 dosyamızı, yine bisikletçiler üzerinden bir review ile kapatalım.
Cadel Evans
Biz onu hep başına gelen talihsizlikleriyle ve şerefli ikincilikleriyle tanıdık. Bu seneki Tour'da da favoriler arasındaydı. İlk günkü kazada zaman kaybetmeyenler arasında yer alınca bile satırlarımızı çekinerek yazdık, nazar değecek diye. 2010'da sarı mayoyu ele geçirdiği etapta dirseğini kırması, artık sözün bittiği yerdi.
Evans'ın bu seneki Tour'da talihini yenmek dışında birkaç görevi daha vardı: Lüksemburglu kardeşlerin ve İspanyol kartellerinin olduğu bir ortamda ofansif davranıp kendini heba etmemek, başkaları atak yapmayı başardığında kimseden medet ummadan kaybı en aza indirebilmek ve zamana karşı etapta kendisine yapılan tüm zorlukların acısını çıkarmak. Son görevini o kadar iyi yaptı ki, 57 saniye geriden girdiği günü 1 dakika 34 saniye önde bitirerek bu seneki çekişmelere yakışmayacak bir farkla bitirecek Tour'u. Andy kraliçe ve kral etaplarında tırmanma konusundaki klasını konuştururken, kıpkırmızı olmuş suratıyla farkları eritti, arkasına yapışıp ona yardım etmeyenlerin (edemeyenlerin) de umudu oldu. Evans çok hak etti bu zaferi. Bu kariyer, sadece 2009'da elde edilen Dünya Şampiyonluğu ile noktalansaydı yazık olacaktı.
Andy Schleck
Kariyerinin art arda üçüncü ikinciliğini kazandı. Kendisine Tour de France'ı kazandırmak, Lüksemburg girişimi Team Leopard Trek'in bu seneki başlıca amacıydı. Hatta Bahar Klasikleri'nin de kazanılamamasının ardından, takımın başarılı bir sezon geçirdiğini söyleyebilmek için son şanstı Tour. Yine olmadı. Özellikle kraliçe etabında solo şekilde yaptığı atak, bisiklet sporunda özlenen türden bir cesaretti. L'Alpe d'Huez'de ön saflarda yer alarak sarı mayoyu Tour'un bitimine iki gün kala ele geçirmeyi de başardı. Ancak zamana karşı etaplardaki zayıflığı bu sefer de başına bela oldu ve dağlarda tırnaklarıyla kazıyarak kazandığı saniyeleri, düz yolda bir triatlon bisikletinin üzerinde kaybetti. Andy hala geleceğin Tour galibi olarak gösterebileceğimiz kadar genç. Fakat zamana karşı etaplar için bir çözüm bulması gerekiyor. Tour'dan önce yaptığı açıklamalarda, triatlon bisikleti üzerinde kendisine daha uygun yeni bir pozisyon bulduğunu ve performansının artacağını söylemişti. Zaten hiç inandırıcı gelmemişti. Tour 2010'da zamana karşı disiplinde Lüksemburg ülke şampiyonu mayosuyla, bu sene de sarı mayoyla sürdü triatlon bisikletini. Taşıdığı formaların ağırlığı, elde ettiği derecelerle anlamsızlaşıyor. Biraz daha çalış Andy.
Fränk Schleck
Tarihte ilk defa iki kardeş Tour'un podyumunda aynı anda yer alacak. Birinci basamak bir yabancıya gitmiş olsa da. Fränk kardeşinin takımın tek kaptanı olduğu bir ortamda Tour'u ilk onun dışında da bitirebilirdi. Fakat bireysel çabalarıyla üst sıralarda kalmayı başardı. Yukarıda kardeşi Andy adına bahsettiğimiz zamana karşı etaplardaki çaresizlik, kendisi için de geçerli. Fakat Fränk'in esas sorunu takım içinde en azından ikinci kaptanlık unvanını elde edememesi. Bu, Klitschko Kardeşler'in birbirleriyle dövüşmemesi gibi bir şey değil. Andy ile kardeş olmasalardı, takiplerde Evans ile kolektif çalışacaktı ve Tour ikinciliği kendisinin olacaktı.

Thomas Voeckler
Gelelim Tour'un geneline baktığımızdaki esas kahramana. Fransız bisikletinin yıllardır süregelen umutsuzluğunda günlerce sarı mayoyu taşıdı. Benzer bir süreci 2004'te de yaşamıştı ama bu seferki başkaydı. Kaçış spesiyalisti diye geçerken, en büyük bisikletçilere karşı mayosunu korudu Pireneler'de. Fakat Alpler'e gelindiğinde bacakları artık çok ağırlaşmıştı. Andy'nin tek başına kaçtığı gün, Evans'ın yardımıyla ve kendi azmiyle yine sarı mayoyu 15 saniye gibi bir farkla korumayı bildi. Fakat o gün belli olmuştu Paris'e sarı renkler içinde varamayacağı. Bir ihtimal L'Alpe d'Huez'de favorilerin arkasına tutunabilir mi acaba dedik. Fakat mümkün değildi, bacakları çok ağırdı. Takım arkadaşlarına bağırıp çağırması, şu şişesini yere fırlatması da kendisi hakkındaki sempatimizi yıkamadı. Domestiği Pierre Rolland'a "Ben daha fazla savunma yapamayacağım, git beyaz mayonu kurtar" demesi de ayrı bir büyüklüktü. 2009 senesinde kendisi hakkında yazdığımız kaçışlı etap zaferleri geride kaldı, artık o da kendisini Tour'un arka plan favorilerinden biri olarak görüyor ve hazırlıklarını sarı mayo yönünde yapacağını söylüyor. Bu seneki Tour'a en çok renk katan isim Voeckler. Tour'da ilk dörde girmeyi başaran son Fransız, 2000 senesinde Christophe Moreau'ydu. Yeni yerel kahraman Paris'te en çok alkışlanan isimlerden birisi olacak.
Alberto Contador
Kariyerinde üç kere Tour'u kazanan Contador, bu sene de en büyük favoriydi aslında. Giro d'Italia'yı kazandığında, bu sene daha çok tarih yazacağı ve iki büyük turu birden kazanacağı yönünde beklentiler vardı kendisinden. Fakat bir yandan da doping suçlamalarıyla uğraşıyordu. Belki Giro'ya katılması, belki diz ağrıları, belki ilk günkü kaza, belki de hepsinin toplamı. Bu sene podyumun dışında bitiriyor Tour'u. Kendisi hala günümüzün en büyük bisikletçisi ve kendisi hakkındaki dileğim, doping konusunda suçsuzluğunun kanıtlanması.

Samuel Sanchez
Tour 2011'de Dağların Kralı, Schleck Kardeşler'e karşı Contador'un kardeşi oldu. 2008 Olimpiyat şampiyonu, altın rengi selesinin hakkını fazlasıyla veriyor. Genel klasmanda ilk başlarda çok fazla yara alsa da toparlamayı bildi. Genel klasmanda ve bu yazımızda Contador'un arkasında yer almayı bildi. Genel klasmanı düşünürken bir yandan da dağ kapılarında puan toplamayı ihmal etmedi. Kendi turunu puantiyeli mayo ve bir de etap zaferiyle süsledi. "İspanyollar her sporda iyi ya" önermesinin altında yatan nedenlerden birisi Sanchez.
Pierre Rolland
Gençler klasmanının sarı mayosu olarak nitelendirebileceğimiz beyaz mayonun sahibi. 1986 doğumlu Rolland, Fransız bisikletinin yeni umudu olabilir. Voeckler'i hiç yalnız bırakmadı. Tüm takım liderleri tek başlarına birbirlerine karşı satranç oynarken, Voeckler'in yanında hep Rolland vardı. Çoğu atakta Voeckler gidemedi, Rolland yetişti. L'Alpe d'Huez'de ise, Voeckler umutlarını tamamen kaybedince, kendisinin beyaz mayo için pedal çevirmesine izin verildi. Contador ve Sanchez işbirliğine karşı etabı kazanmayı bildi ve bu seneki tek Fransız etap zaferi de bu oldu. İleride Tour'u kazanmak istiyorsa, zamana karşı etaplar için daha çok çalışması gerekecek.
Rein Tarramäe
1987 doğumlu Estonya şampiyonu. Pierre Rolland gibi o da umut vadediyor. Zamana karşı disiplinde de güçlü olması onun için büyük avantaj. Beyaz mayoyu kaptırdı belki ama, küçülmekte olan Team Cofidis'in yarınlarının güvencesi kendisi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder