
Evet, bu başlığı tahmin etmek gerçekten de çok zordu. Maçtan önce birisi Stretford End sakinlerinin takımlarının kalesinde 4 gole tanıklık edeceklerini söylese, 'her şey olur' mantığıyla yaklaşıp ağır tepki göstermezdim belki. Ama bunun son aylarda insan üstü bir istikrar yakalayan ve Rio Ferdinand'ı bile gölgede bırakan bu Sırp'ın hataları sonucunda geleceğini söylese, o birisi ile arkadaşlığımı gözden geçirirdim muhtemelen... Nemanja Vidic oldu sana bir İbrahim Toraman. Ama ne şekilde olursa olsun, Old Trafford tarihindeki en karanlık günlerden birisi olarak tarihe not düşüldü 14 Mart 2009...

Bu sezon Manchester United'ı biraz uzaktan takip etmek durumunda kalıyorum açıkçası. Malum Spormax etkisi... Aslında sene başında takım hakkında daha karamsar bir moddaydım, hatta
şöyle bir yazı da çıktı klavyemden kaybedilen Süper Kupa sonrası. Tabi sezon başındaki eksik oyuncular sahaya çıktıkça görüntü daha pozitif bir hal aldı. Cristiano Ronaldo'nun sahada olması elbette önemli, o gün planlara dahil olmayan Dimitar Berbatov'un da geldikten sonra o formayı 40 yıldır giyiyormuş hissiyatı yaratması bu pozitif tabloda büyük bir etken. Ancak United'ın, Avrupa'daki zirve hedefi yolunda mücadele ettiği rakiplerine en büyük farkı attığı bölge Van Der Sar-Ferdinand-Vidic tandemi... Düşünün, bu sezon bir dönem insanların kendileri için 'rüya takım' tabiri üzerinde birleştiği Barcelona'nın kalesini bir bostan korkuluğu koruyor. Diğer tarafta ise her zaman sarı görmek istediğimiz Edwin Van Der Sar'ı görüyoruz. Bugünü bir unutun. Ya unutun işte, hep beraber unutalım... Neyse, Ferdinand-Vidic ikilisinin bir benzeriyle karşılaşmıyorum nereye baksam. Manchester United'ı dün itibarıyla en yakın rakibinden 1 maç eksiğiyle 7 puan öne fırlatan, Inter önünde turu hiçbir zaman gerçek anlamda tehlikeye atmadan infaz yapan o görüntüsüne de bu savunma kurgusu kavuşturmuştu. Bugüne istisnai bir gün olarak bakmak lazım, unutmama konusunda ısrarcıysanız. Hem Vidic, hem United, hem de Old Trafford açısından.

Peki bu suçu sadece ve sadece Vidic'in üzerine zimmet etmek ne derece doğrudur. Vidic dün geceyi nasıl geçirmiş, onu merak etmekteyim fakat pek adil olmaz söz konusu zimmet eylemi. Çünkü, futbolda tecrübeyle sabit bir kural vardır ki savunma oyuncularının verdiği verim direkt olarak orta sahanın ortasında oynayan ikiliyle ilintilidir. Orada bir ikilisi bile olmayıp, kanatlarda da forvetten bozma isimler kullanan takımların çöküşüne bu coğrafyada da rastladık yakın geçmişte. United'ın bir ikilisi vardı. Kağıt üzerinde... Michael Carrick, bu sezonki en iyi oyununu oynamadı. Kabul. Ama Anderson sen neden böylesin güzel kardeşim? O bölgede oynayan bir oyuncu olarak sahip olman gereken en önemli iki özellik doğru pası doğru yere vermek ve rakip ataklarda da direnç koymak. Direnç koyma işini zaman zaman iyi yapıyorsun, ama senin tekniğin bu şekilde ziyan edilmeyi hak etmiyor. Beynin tarafından. Verdiğin pasların hiçbiri doğru pas değil, dolayısıyla doğru adamla buluşması da çoğu zaman mümkün olmuyor. "BAKALIM BU İŞE ADA BASINI NE DİYOR" sorusuyla gittiğim sitelerde Carrick'e Anderson'dan daha az puan verildiğine tanıklık ettim an itibarıyla. Beklentiler ölçüsünde Carrick daha kötü bir öğleden sonra geçirdi benim için de, ama biz buna göre puan vermiyoruz. Yazık!

"Kısa zamanda Scholes-Giggs ikilisinin yerini alacak" dediğim Anderson-Nani ikilisinin bugünkü durumundan çıkarılacak ders şudur ki efsaneler kolay yetişmiyor. Bu iki adam, seleflerinden yetenek olarak çok mu geride? Bence değil. Ama o yeteneğin sahaya yansıması öyle kendiliğinden gerçekleşmiyor. Buna en büyük katkı koyabilecek isimlerden birinin yönetiminde o atılımı yapamıyor, Cristiano'nun ikinci sezonunda attığı o büyük adımı hala atamıyorsan kariyerinde bundan sonra görebileceğin en büyük kulüp Newcastle United olur, Sporting Lisbon olur. Ama bu kulüpte daha fazla barınamazsın. Yazık!
Aslında özellikle ilk yarı boyunca kafamda bir sürü muhakeme yaptım, düşünceler geliştirdim, yazıya başlarken de yazasım vardı. Ama şu aşağıdaki kareyi gördükçe... Çok yazık! Premier League tarihinde ilk kez bir takım Old Trafford'a geldi, 4 attı ve geri döndü. Buna tanıklık etmek hoş değil tabi. Ama United-Pool rekabetine de hep saygı duymuşumdur. Bir takım yapacaksa Liverpool yapsındı bunu. Onlar yaptı. Zaten nerede durmaları gerektiği konusunda pek bir fikirleri yok, onu bir Beşiktaş taraftarı olarak da gayet net anladık. Yine de birkaç not verelim hadi:

- Alex Ferguson ve Phil Jackson. Bu adamlar, bir taraftar olarak en büyük meşgalem olması beklenen teknik direktör eleştirilerine imkan tanımıyor. Öyle büyük bir kredileri var ki, salt isimleri dahi öyle bir saygınlık uyandırıyor ki... Ama bir anlığına kulübedekinin Sir olduğunu unutursak, çıkan onbirde belli marazlar olduğunu söyleyebiliriz. Carlos Tevez iyi adam, Wayne Rooney de iyi adam... Ama ikisi olmuyor, bir Berbatov'a ihtiyaç duyuyorlar. Zaten bu yüzden çoğunlukla kenarda olan Carlitos için üzülüyoruz hep beraber.
Carling Cup finaline Danny Welbeck'le çıkman hiç umrumda değil. Ama bu maça esas oğlanı yanında tutarak başlama üstad! Vidic hiç gününde değildi de, onu o hatalara zorlayan da Torres&Gerrard ikilisiydi. Steven Gerrard kadar yeteneklisi bizde de var. Ama Fernando Torres'in kartvizitinde yazanlar, sahadaki kırmızı formalıların hiçbirisi tarafından karşılanmıyordu. Böyle bir ortamda Berbatov kenarda olmamalıydı.
- Ryan Giggs ve Paul Scholes. Şu yaşlarında zaman zaman çok doğal olarak gösterdikleri performans düşüklüklerine burun kıvırmak bile United taraftarlarınca aforoz edilmene yetecek bir sebep. Bunu geçen sezon şampiyonluğun kutlandığı Wigan Athletic maçında Scholes'ü eleştirme gafletine düşmüş Şansal Kulabaş, bu sezonki son Inter mücadelesinde de top Giggs'e geldiğinde kendini hafiften mırın kırın ederken bulmuş bendeniz yaşadık. Ki ikimiz de çok büyük United taraftarlarıyız. Valla öyleyiz... Bu maçta kenardaydılar. Mutlu muyduk? Açıkçası alternatifi şu Anderson olacaksa Paul Scholes futbolu hiç bırakmasın. Ama Darren Fletcher şugar çocuk, alttan da Darron Gibson geliyor. Fletcher denenebilirdi. Giggs-Park değişikliği ise daha bir makuldür, sonuçta bu adam çarşamba gecesi üst düzey bir maçtan çıktı ve biraz dinlenmeyi hak ediyor. Koreli'yi de severim açıkçası...

- Çocukluğu boyunca ateşli bir Everton taraftarı olmuş, en büyük hayallerini Everton formasıyla gerçekleştirmiş bir adam United'ın 10 numarası. Maç öncesi sarfettiği sözler bu bağlam içerisinde anlaşılabilir. Maçı birlikte izlediğim
Genç Subay Gani, bu durumu biraz Michael Ballack'ın malum açıklamalarına benzetti. Ballack olayında olduğu gibi kapak geldi, hatta sağlamından bir kapak. Ama bence bu ligin kültüründen, geçmişinden bihaber bir Alman'ın yaptığı açıklama ile işte o ilk cümledeki Everton taraftarı çocuğun açıklamalarını aynı kefeye koymak biraz haksızlık olur. Bunda iflah olmaz bir Rooney apaçisi olmamın payı da vardır, inkar etmiyorum. Yalnız Gani demişken, Fergie oyunu 72 dakika müdahale etmeksizin izledikten sonra Giggs-Scholes-Berbatov üçlüsünü aynı anda kenara yolladığında gelen tepki mükemmeldi:
- Ferguson boşaldı!
- Haydaaa...
- Sözü gelmişken, maçı eski adıyla James Joyce Irish Bar, şimdilerdeki haliyle The Irish Centre'da izledik. Ben aynı mekanda daha önce NBA 2008 Finals Game 4 görmüş bir
Laker olarak mekana olabildiğince antipatik yaklaşıyorum... Çok da güzel Editors
coverlayan bir grup varmış mesela orada çıkan. Editors'ı çok seviyorum, sürekli yeni Taksim grupları keşfetmek istiyorum ama gitmedim. Bugün mekana ikinci bir şans verdim. Onlar her şeyi doğru yapmış olsa da, mekana sinmiş İrlanda kokusundan mıdır, çalınan yöresel türkülerden midir, yoksa dekordaki
leprechaun motiflerinden midir bilmiyorum ama mekan bana bariz bir şekilde uğursuzluk getiriyor. Artık uğursuzluğun resmini çizmem istendiğinde, Irish Centre fotoğrafını çıkarıyorum cebimden. Çok somut... Yeni bir Irish Centre bozgununa da hiç meraklı değilim. O yüzdendir ki Davos moduma geçmek istiyorum. Benim için... Neyse bu espri de yapıldı.

İşte o mekanda farklı renklerden ama çok güzel beş insan olarak izledik maçı, Genç Subaylar ve Genç Subay Dostları olarak... Hepsinin yüreğine sağlık! Arsenal, Tottenham Hotspur, Liverpool, Manchester United... Hiç önemli değil. Aslında aynı mekanda bir Kuzey Londra derbisi iyi gider, tuzum kuru nasılsa...
Joseph Joseph. Come on Rooney!
Bir de Gürkanello, bu gri forma resmen kötü, her şeyiyle kötü...
Manchester United XI
vs. Liverpool FC:
1 Van Der Sar
22 O'Shea - 5 Ferdinand - 15 Vidic - 3 Evra
7 Ronaldo - 16 Carrick - 8 Anderson - 13 Park
10 Rooney - 32 Tevez