
Marcel Schäfer (VfL Wolfsburg): "Maç izlemiyorsam eğer, RTL 'Prison Break' veriyor ona bakıyorum. Çok güzel, çok..."
Philipp Lahm (Bayern München): "Ajansları sesliyorum n-tv'de. 25 yaşındaki bir insanın bedenini ele geçirmiş 70 yaşında bir ruhum aslında, çok fena. Bizimkinde bir Banu Güven bile yok, varsa yoksa Duygu Canbaş-Erhan Ertürk ikilisiyle sabah ereksiyonu."
Ludovic Magnin (VfB Stuttgart): "İflah olmaz bir çirkef gibi görünebilirim size, ancak tam bir aile babasıyım. Çocuklarımla birlikte 'SpongeBob Squarepants' izlerim içimdeki Harun Erdenay'a engel olamayıp."
Marc Stein (Hertha BSC): "Premiere'deki filmleri izlerim denk geldikçe. 'Deutschland sucht den Superstar' ile birlikte ben de Almanya'nın yeni yıldızını ararım. Televizyonun karşısına geçer, çiğdem çitler, bakalım bu hafta kim elenecek diye tarifsiz meraklara sararım. Bu arada evet, isim benzerliği."
Dennis Aogo (Hamburger SV): "MTV Cribs, yo nigga!"
Patrick Owomoyela (Borussia Dortmund): "'TV Total', 'CSI Miami', 'House MD'. Bu üçünü izlerim gerne."
Sejad Salihovic (1899 Hoffenheim): "ProSieben'da 'Comedystreet' var. Almanca yetersiz ne yapalım, biz de veriyoruz görsel mizahı. Şakala beni Mustafa Karadeniz!"

Benedikt Höwedes (FC Schalke 04): "Yetenek yoksunu bir stoper olabilirim, ama en azından 'Popstar' falan da izlemiyorum. Favori dizim 'Scrubs'. 'Lost' da gider."
Tranquillo Barnetta (Bayer Leverkusen): "Bir nevi Digiturk olan Premiere'nin en sağlam paketine aboneyim. NDR'deki talk-showları izlerim, siyasi gündemi de takip ederim ehemehe."
Peter Niemeyer (Werder Bremen): "Çok ilginç bir kişiliğim aslında ben de, Türkiye'de yaşasam 'Yemekteyiz' izlerdim heralde sabahtan akşama. Burada da 'Gute Zeiten Schlechte Zeiten' var, iş görüyor. Bir bölümü kaçırırsam, soyunma odasında başının etini yerim Torsten [Frings]'in falan. Gizli eşcinsel olabilirim, Naldo'ya karşı boş değilim."
Sergio Pinto (Hannover 96): "Favorim kesinlikle 'Prison Break'. Yoğun aile içi bağları akıl almaz bir gerilim ve aksiyon ile süsleyen çok katmanlı bir... Önümüzdeki maçlara bakacağız."
Marvin Matip (1. FC Köln): "'24', 'The King of Queens', 'Lost'. Ay lav sienbisi e... Fenerbahçe, antrenörümüzü çaldın pis kulüp. Zvonimir Soldo ne lan?"
Marco Russ (Eintracht Frankfurt): "'Schlag den Raab' seviyorum. Siz tanımazsınız tabi Stefan Raab'ı. Bir nevi Conan O'Brien'dır, Jay Leno'dur burada. Candır yani, yazın bir kenara..."
Dennis Grote (VfL Bochum): "Hangi FM'de çok iyiydi lan benim özelliklerim? Televizyon mu demiştin? 'Prison Break'. Adamlar yapmış arkadaş. Ben ki bir dizi izlerken bir sonraki bölümde neler olacağını istisnasız tahmin edebilmemle bilinirim, yok yani olmuyor burada. Helal olsun!"
Marko Marin (Borussia Mönchengladbach): "'Deutschland sucht den Superstar' -çok eğleniyorum- ve 'Wer wird Millionär' -süperim, katılsam 16 milyar garanti yalanı- favorilerim. Evet, çekirdek ekolü."

Maximilian Mehring (SC Freiburg): "1. Bundesliga'ya çıktık ve bu sefer kalıcı olacağız. Uli Göppert'e de selam olsun, Google aramalarında ilk sayfadan Numaraiki fırlasın. Televizyon dersen, 'The King of Queens' seviyorum ben de. 'Two And A Half Men' ve 'Prison Break' de honorable mention olsun."
Nico Bungert (1. FSV Mainz 05): "Kim ki ben? 'The King of Queens' seviyorum ama ben de, hatta her bölümünü en ince ayrıntısına kadar biliyorum, türlü trivialarda Rheinland-Pfalz birinciliklerim var. Öyle bir psikopatım."
Raphael Schäfer (1. FC Nürnberg): "Niye bana sordu ki şimdi? Kaleci adamız açık vermemek lazım. Yok, size söylemedim. Diğerleri ne demiş ki acaba? Dur şurada bir sürü kağıt var, laf kalabalığına getirip bakmak lazım onlara... 'The King of Queens' diyeceğim sanırım."
1 yorum:
Sejad Salihovic :
ProSiebenda Comedystreet takiliyorum.
Simon Gogejohann farkli kiliklara girip yoldan gecenleri $oka sokuyor. (bkz : $akaci). i$te o zaman ben de ciddi anlamda dinlenmi$ oluyorum
Yorum Gönder