
Derken Togo takım otobüsüne ateş açılmış, işler tatsız bir hal almış... Şimdi ben oturdum, yazı yazdım diye turnuva iptal edilir zaten. Togo'nun böyle yıpratıcı bir olay üzerine kolay kolay maça çıkabileceğine ihtimal vermiyorum öte yandan. Biz grup incelemelerine devam edelim, bu olayla ve Afrika'daki güvenlik endişeleriyle ilgili yazıyı da final dönemi sonrasına bırakalım.

C Grubu'nda bu kupadan müzesinde altı adet bulunduran ve aynı zamanda son iki turnuvanın da şampiyonu olarak Angola'ya gelen Mısır doğal favori. Fakat ülke futbolunun Cezayir'e kaybedilen Dünya Kupası biletinden sonra en güzel günlerini geçirmediği ortada. Tüm bu mental çöküntüye rağmen güzel futboldan ödün vermemesiyle bilinen bu takımın grubu tepede bitirmesi sürpriz olmaz. Orta sahada Mohamed Aboutreika ve Mohamed Barakat'tan yoksun olacak Mısır'da, geçen sezon bir anda ortaya çıkıp herkesin fantezi takımına giren Amr Zaki'nin hücum gücü de özlenecek. Mido da fiziken hazır olmadığı için Angola'da olmayacak. İş başa düşecek ve takım Ahmed Hassan ve Mohamed Zidan'dan gol bekleyecek gibi gözüküyor. Nijerya potansiyel olarak çok yukarıda görülmeyen bir jenerasyonla önemli bir işe imza atıp bir süredir uzak kaldığı Dünya Kupası tecrübesine geri dönüş yaptı. Forvet hattında birçok kariyerli isim olmasına karşın, takım çok kolay gol yiyor. Aslında Nijerya takımlarının süregelen bir problemi olmuştur savunma, fakat bu takım düşüncenin ötesinde oyuncu kalitesi bakımından da oldukça fakir... Obafemi Martins'in sakatlığı onu sahadan uzak tutacakmış gibi görünüyor. Yine de Yakubu Aiyegbeni, Chinedu Obasi, Peter Odemwingie, Victor Obinna ve hatta veteran Nwankwo Kanu ile Nijerya'nın en güçlü bölgesi forvet hattı olacak. Ülke futbolunun şu anda en değerli ismi olan John Obi Mikel de burada, olası partnerleri Dickson Etuhu ve Ayila Yussuf'un hücum odaklı futbolları düşünüldüğünde çok kritik bir misyon üstlenecek. Tunus'u yenerek buraya belki de en büyük sürprizle gelen Mozambik -nam-ı diğer Mambalar- Hollandalı hocadan futbol öğreniyorlar ve bunu göstermek için de fırsat kolluyorlar. Tarihlerinde sadece dördüncü kez bu seviyede futbol oynayacaklar. Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi'nin iyi takımlarının kadrosunda bulunan üç oyuncu görmek ilginç, özellikle Panathinaikos forması giyen genç savunmacı Simao Mate Junior'dan dünya futbolu çok şey bekliyor ama gözler her zaman olduğu gibi Tico-Tico'da olacak. Oğuz Başkaya'ya selam... Benin ilk galibiyetini arayacak, Galatasaray taraftarının tanıyacağını tahmin ettiğim Razak Omotoyossi tek önemli gol silahı. Stephane Sessegnon güzel çocuktur, Paris Saint Germain'de formayı almasına sevinmiştim. Bir de Denizlispor oyuncusu var kadroda, tanımam etmem açıkçası.

D Grubu desen, Alain Giresse'in Gabon'un başında olduğunu öğrendim. Kamerun ve Tunus'a zorluk çıkarabilecek bir görüntüleri var mı, bilmiyorum. Fakat Dünya Kupası biletini son maçta Togo'ya yenilerek ellerinden kaçırdıklarını düşünürsek bunun için Zambiya'dan daha iyi bir aday gibi gözüküyorlar. Sivasspor'dan Bruno Zita buranın yerlisi, Daniel Cousin da en şöhretli ismi kadronun. İyi golcüdür de... 1992 doğumlu bir oyuncuları var, Marseille çoktan keşfetmiş kendisini. Belki biz de keşfederiz. Zambiya futbol geçmişi daha zengin olan bir ülke ve buraya gelmeye fazlasıyla alışkınlar. Kadroda ise Arminia Bielefeld'den tanıdığım Chris Katongo dışında pek bir numara görmedim, onun da çapı bellidir. Collins Mbesuma Bursaspor'a gelip dikiş tutturamamıştı, bir de Jacob Mulenga fena bir eleman değil sanırım. Bu üçlü çıkar, Gabon maçını alırsa şaşırmayız. Mozambik'e diş geçiremeyip Dünya Kupası dışında kalan Tunus da üzerinden kolay kolay atamayacağı bir şok dalgasının etkisinde geliyor Angola'ya. Humberto Coelho ve ekibi kovuldu ve yerli bir hocaya emanet edildi takım en azından bir süre için. Kadronun Avrupa'da en çok tanınan parçası Karim Haggui de bir komediye dönüşen Mönchengladbach maçında kendi kalesine attığı iki golden sonra yüksek bir moralle katılmamıştır kampa sanıyorum. Gerçi '6 yemiş Ike Shorunmu' gibi sırıtıyordu son pozisyonun ardından, bilemem... Laf Afrikalı kalecilere gelmişken, grup favorisi Kamerun'un en büyük avantajı yine Carlos Kameni olacak. Benim Jacques Songo'o ile birlikte üst düzeyde yadırgamadığım iki Afrika kalecisinden biri kendisi. Daha öncesini bilemem, bunlardan da iyi oldukları söylenen elemanlar yok değil. Samuel Eto'o Angola'da olacak, benim Toulouse yıllarından çok sevdiğim Achille Emana da önemli bir role soyunacak gibi duruyor. Jean Makoun ve Pierre Webo gibi isimler de gole yakın adamlar, en zengin forvet hatlarından birine sahip Kamerun. Ancak asıl izlenecek adam Nicolas N'Koulou bu takımda... Şu kadrodaki en parlak adamlar olan Eto'o-Kameni ikilisini ve Eric Djemba-Djemba'yı yetiştirmiş akademiden çıkmış ve yeni nesil bir Franco Baresi olarak adlandıracak kadar ileri gidenler var bu çocuk konusunda... Aynı akademiden çıkan bir başka isim Stephane Mbia da ümit beslenen yeteneklerden. Bir de Alexandre "Yeğen" Song var tabi, onu bolca izledik aslında...
Bugünkü olaylar hoş olmadı tabi ama güvenlik önlemlerinin tavan yapacağını tahmin ediyorum bunun üzerine. Yine de 2010 gibi önemli bir senede, gözler kara kıtanın üzerindeyken Angola'dan daha iyi bir tercih kullanılabilirdi diye düşünmüyor değilim.
Not: Son resimde müdahaleyi yapan adam Mark Kerr.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder