26 Haziran 2009 Cuma

Karne Günü: Atlantic Division


Aslında bu tarz en sevdiklerimden biri değildir, yapan yazar için de tüm habis duygularımı seferber ederim. Baba kalkmış da koca bir organizasyona D- veriyor draft notu olarak, o adam orada kulübü sabote etmek için bulunsa o kadar saçmalamasına izin vermezler. Ben biraz daha adil davranmaya çalışacağım, ama o pek sevmediğim formata sadık kalacağım. Böylesi en makulü gibi geldi. Çok düşündüm, evet...

Bu arada draft öncesinde ve draft sırasında olan takasları değerlendirmeye alayım diyorum, sonrasına pek girmeyeceğim. Zira yine birden çok yazıya böleceğim, duruma göre yeni haftayı bulabilir karnelerin dağıtılması.

Biz başlayana kadar Chad Ford bitirmiş, siteye de koymuş hatta. Neyse ben daha iyi yazarım...


Boston Celtics: 6/10

Lester HUDSON (58, PG/SG, Tennessee Martin-Sr.)

Boston için draft gecesi çok da hareketli geçmedi. Onların şu andaki esas gündemi Rajon Rondo olayının ne gibi bir sonuca bağlanacağı... Danny Ainge'in ligde görmeye çok alışık olmadığımız bir şekilde, oyuncusu Rondo hakkında ağır eleştiriler getirdiğini okuduk. Bana kalırsa Rondo bu takımın bir geleceği olacaksa, orada merkezde bulunacak isimlerden biri olacak potansiyele sahip. Ancak Orlando serisinde zaman zaman düşüşler yaşayıp, takımına zarar verme noktasına geldiğini gördük. Geçen sezon beklentilerin üzerine çıkıp finalde çok kritik performans sergileyen Rondo, bu sezon da belki de ilk turdaki Rose düellosu sonrası üzerinde yoğunlaşan beklentilerin kurbanı oldu ve bunlara cevabı verecek mental sertliği gösteremedi. Tabi Ainge kadar yakından takip etmiyoruz, böylesine bir oyuncuyu gözden çıkarma noktasına gelindiyse daha ciddi şeyler de yaşanmış olabilir. Bir Detroit takası konuşuldu uzunca bir süre, Ray Allen'ı da kapsayan. Ama orada da Rodney Stuckey idi oyun kurucu bölgesine gelecek isim ki gelecek sene Kevin Garnett'in sağlık durumuna göre yine en önemli contenderlardan birisi olacağını düşündüğüm bu kadroya hafif gelir bence Stuckey... Bekleyip görelim.

Hudson hakkında çok fazla şey bilmiyorum. Güzel rakamları var, ama çok da yarışmacı bir yerde top oynamıyordu kolejde. Gabe Pruitt'in yerini alacaktır heralde. Duruma göre oyuncu opsiyonu olan Eddie House ve kontratı biten Stephon Marbury konusunda karar verirken yardımcı olabilir idari kadroya bu adam. O sıra için de daha büyük bir beklenti içine girmezsin zaten...


Philadelphia 76'ers: 8/10

Jrue HOLIDAY (17, PG/SG, UCLA-Fr.)

Sevgili dostum, güzel insan Gürkan'a verdiğim sözü tutamamanın üzüntüsüyle başlıyorum bu yıllık yazısına... Neyse dramatize etmeyelim olayı, ben eve tam olarak da Holiday seçilirken dönebildim. Onunla konuşurken de Holiday'e bir proje gözüyle bakması gerektiğini söyledim. Yapamadığı ya da iyi yapamadığı birçok şey var, ama oyunundaki bu zaafların hiçbirisi de zamanla geliştirilemeyecek şeyler değil bana kalırsa. En büyük avantajı bu. Bu draftte bir dolu combo guard vardı. Holiday oyun kurucu pozisyonunun hakkını verebilirse, bunların her birinin bir boy önüne geçecektir bence. Bu sezon erken elendik UCLA olarak, ama izleyebildiğim maçlarda ben o ışığı gördüm. Tabi yine de insan emin olamıyor, çünkü tıpkı geçen sene bir başka UCLA guardı Russell Westbrook gibi o da oyun kurucu olarak hiç süre alamadı Darren Collison'ın varlığında. Zaten Gürkan'ı da "Bir tane daha proje ile uğraşacak halim yok" tepkisine getiren nokta bu... Şu an konuştuğumuz şeyler biraz havada kalıyor, NBA'de düşünüldüğü pozisyonda daha önce görmediğimiz için kendisini. Ama workoutlarda o potansiyeli görmüş demek ki Ed Stefanski de...

Oraya kadar düşmüşken, ben de affetmezdim Jrue'yu. Hem adı da güzel... Gerçi sezon boyunca konuştuk, ben en az 1 sene daha kalması ve UCLA'de bir tam sezonu PG olarak geçirmesini daha sağlıklı görüyordum ama yapacak da bir şey yok. Beğendim bu seçimi... Eric Maynor, Ty Lawson, Jeff Teague gibi limitleri belli adamlardansa, alınması uygun bir risk gibi geliyor. Sakatlık dedikoduları ile aşağıya düşen bir isimdi bir de, bu dedikodular ters tepince en sağlam steallar çıkıyor ortaya genelde. Ama lottery seçimi olmayacağını bilse, muhtemelen kolejde devam ederdi Holiday de... O bakımdan biraz kötü oldu açıkçası kendisi için.

Not: Bu arada bu iyi notu verirken Kapono-Evans takasını da dahil etmeliyiz olaya... Her ne kadar geçen sezon yokları da oynasa, Sixers'ın çok net bir sorununa çare arayışıdır, ne olursa olsun bir spesiyalisttir Jason Kapono. Her iki takım için de beğendiğim bir takas oldu aslında. Bir de, Jrue özel workoutlara çıkmamış Sixers ile... Ama ben toplu olanları kastetmiştim zaten, yanlış olmasın. Chicago'daki kombine olanda vardı mesela, ona workout demek yanlış olmuştur belki, "NBA Draft Combine" diyorlar orada.


New Jersey Nets: 8/10

Terrence WILLIAMS (11, SG/SF, Louisville-Sr.)

Nets'in gecesini yaptıkları takasla kombine düşünmek lazım. Vince Carter'ı göndermeleri temel olarak finansal bir hamleydi ve capte de bir rahatlama sağladı. Ancak burada Orlando'dan alınan Courtney Lee de onlar için takası cazip kılan unsurlardan biriydi şüphesiz. Şu anda Harris-Lee-Williams-Lopez dörtlüsü gayet iyi bir çekirdek ileriye bakan bir takım için. 2010'da LeBron James'i getireceklerine artık kendileri de inanmıyor, ancak yine de o pazardan güzel birilerini ikna edebilirler, iyi bir boşluk da oluştu çünkü. Yine bu sene alınacak olası kötü derece sonrası iyi pickleri olacak önümüzdeki draft için, Kidd-Harris takasından da 1 adet ilk tur seçimi var cepte... 2009 için play-off bence çok olurlu bir hedef değil ama adam olacak gibi bu takım bir süre sonra. Ben inanıyorum... Rafer Alston karşılığında bir şeyler alabilirlerse herhangi bir takımdan, bu hamleyi olabilecek en şık biçimde bitirmiş olurlar.

Seçimlerine gelince... T-Will, Louisville ile çok iyi bir sezon geçirdi. Aslında takımda sezon başından beri izlenecek prospect olarak Earl Clark ön plana çıkıyordu. Ama takımın başarısında en büyük rolü Williams oynadı. Şutu şu an için en büyük sorunu gibi, biraz da dağınık. Hem oyun olarak, hem de kafa olarak. Öte yandan da her şeyi biraz yapabilen, genel olarak zayıf bulduğum draftte çok sık karşılaşamadığımız bir yetenek. Bence yeni takımın yeri sağlam iki oyuncusundan biri olan Devin Harris'in yerinin garanti olduğu, bu yüzden de oyun kurucu seçmenin manasızlığı hesaba katılırsa alternatifler arasında en güzel isim gibi duruyordu T-Will. Carter'ın da güzel bir şekilde elden çıkarıldığını düşünüyorum, Lee'ye özel sempati besleyen biri olarak... Güzel geceydi Nets için. Geçen seneki Jefferson-Yi hamlesinden sonra bu sene de bir adım daha attılar ileriye doğru.


Toronto Raptors: 3/10

DeMar DeROZAN (9, SG, USC-Fr.)

Açıkçası DeRozan'a bu sıradan seçecek kadar inanmıyorum. Draft gecesinden önce daha yukarıda seçilmesini tahmin edenler de vardı, ama ben bu denli bir potansiyel gördüğümü sanmıyorum kendisini izlediğimde. Birkaç maçına denk geldim gerçi, biraz farazi konuşuyorum ve söz konusu olan da bir freshman ama... Bilmiyorum.

Toronto için Andrea Bargnani seçiminin büyük bir hata olduğunu düşünüyorum halen organizasyon için. Bunun faturasını ödüyorlar sanki. Chris Bosh huzursuzlanıp takımdaki geleceğini sorgulayacakmış gibi duruyor, ayrılması da yakın gibi... Bryan Colangelo'yu zor günler beklediğini söyleyebiliriz. Jermaine O'Neal hamlesinden ümitliydim, ama o da olacak gibi değilmiş. Biraz daha hareketli olabilirlerdi belki dün gece de.


New York Knicks: 7/10

Jordan HILL (8, PF, Arizona-Jr.)
Toney DOUGLAS (29, PG/SG, Florida State-Sr.)

Donnie Walsh başından beri Ricky Rubio için harcadı mesaisini okuduklarımızdan anladığımız kadarıyla. Mike D'Antoni, Rubio için en uygun coachlardan biri, doğrudur. Ancak ilk üçe tırmanmaları için verebilecekleri adamlar David Lee ve Nate Robinson'dı. Bu isimlerde de o sıradaki takımları cezbedecek pek bir şey yok gibi görünüyordu. Rubio'nun beşinci sıraya kadar düşmesi Knicks'i biraz üzmüş olabilir, onlar böyle bir düşüş öngörse Wizards'a daha fazla baskı kurarlardı muhtemelen. Gerçi onlar için de Foye-Miller ikilisi kadar cazip bir teklif olmayacaktı muhtemelen Knicks'in önereceği.

Walsh'u üzen bir başka gelişme Stephen Curry'nin 1 sıra üstten gitmiş olması bir rivayete göre. Biz de Warriors'ın Curry'yi Knicks için seçmiş olabileceğini düşündük açıkçası, zira Hill onlar için daha uygun bir isim gibi gözüküyordu net olarak. Ama Knicks için eğrisi doğrusuna geldi diyerek özetleyebiliriz bence durumu. Curry'nin iyi bir şutu var ve sırf bu özellik bile ne oyuncuların ne kontratlar almasını sağlamıştır ama ben pozisyon olarak arada kalacak bir isim olacağını ve özelliklerinin de her iki pozisyonda da istikrarlı katkı verecek bir NBA oyuncusuna evrilmesine yetmeyeceğini düşünenlerdenim. Babasını da sevmezdim zaten keratanın. Hill ise bu sınıfın en iyi uzunlarından biri bence. Bu seçimin sadece "best available player" olarak mı kullanıldığı, yoksa Lee'nin 2010 planlarında kesinlikle olmadığına mı yorulması gerektiğine tam karar veremedim...

Toney Douglas için pickini satılığa çıkaran Lakers'a 3 milyon dolar verdiler. Güzel para, Odom-Ariza-Brown üçlüsüyle imzalamayı planlayan Mitch Kupchak için rahatlatıcı bir miktar olduğu ortada. Ama Knicks için de Toney Douglas fena bir seçim olmayabilir. Kumar gibi gözüküyor, ama D'Antoni'nin sevdiği türden bir combo guard olduğu yönünde şu ana dek edindiğim izlenimler. Son olarak da Knicks seyircilerinden biri "Why did you do that" diye yakınıyordu Milicic-Richardson takasının haberi gelince... Ama güzel harekete benziyor, Darko Milicic'in kötü şöhretini bir kenara koyup önyargılardan arınmak lazım. Knicks 2010 kadrosu için süslemeleri yapıyor, Darko'nun da rotasyonun bir parçası olabileceğini düşünüyorum ben.

2 yorum:

Orange dedi ki...

oh yazıya gel. bi içim su.

Sheed dedi ki...

phila'ya eski logoya dönüş kararına rağmen 8 puan veriyorsak holiday'in UCLA mezunu olması kadar gürkan menteş'in de payı vardır :zen:

Yeni Yazıhane Diyorsak...

Bir yılı geride bıraktığımız gibi soluğu yeni tasarımda aldık. Kubilay Kahveci'nin yeni oyuncakları için buradan yakın. Yazıhan...