
Bugünün FA Cup programındaki en vaatkar karşılaşma finaldeki Manchester City-Stoke City kapışması gibi görünüyordu. Hayatta kalanlar içinde kupayı kazanmaya en yakın olanı, Big Four'un beşinci turdaki tek temsilcisi Chelsea bozuk zeminiyle ülkedeki futbol gündemini hatırlatan Stamford Bridge'de Championship'in sağlam takımlarından Cardiff City'yi Arif Erdem tabiriyle 3-4 atıp evine gönderdi programın ilk maçında... Southampton-Portsmouth maçı da günün erken maçlarındandı. Belki de FA, birbirleriyle yoğun rekabet içerisinde olan iki güneylinin maçındaki alkol oranını aşağıya çekmeyi amaçlıyordu. 4-1 deplasman takımının galibiyetiyle sonlanan maç, günün geri kalanında Southampton ahalisine içmek için yeteri kadar sebep veriyordu. Premier League'de artık misafir konumuna gelen Portsmouth'unsa uzun zamandır başına gelen en güzel şey oldu tartışmasız bu galibiyet. Derby County deplasmanında son 15 dakikada gelen iki golle geri dönüş yapan ve bu gollerle turu da geçen Birmingham City'de bu golleri yaratanlardan ziyade Joe Hart olmuş manşetleri süsleyen. Özellikle dilden dile dolaşan bir kurtarışı var, Robbie Savage'ın şutunu engellemiş. Günü Eastlands'te geçirmeyi tercih eden Fabio Capello'nun kulağına da gidecektir bu performansın yankıları... Diğer maçta ise Liverpool'u eleyerek sükse yapan Reading, kendi evinde 10 kişi kalınca galibiyete tutunamamış ve beklentilerin altında kalan yaz transferi Joe Mattock'un çok kritik bir anda gelen ilk golü West Brom'a bir replay imkanı tanımış. Ara Sıcaklar serisinde tahmin ettiğim üzere Andy Griffin performansı en çok övülen adamların başında geliyor Reading tarafında birkaç maçtır.

Günün ana yemeğine gelince. İlk onbirler geldiğinde Tony Pulis'ten beklemediğimiz bir düzenleme vardı kanatlarda göze çarpan. Her iki kanatta da savunmaya fazla takılmayan ve hücum özellikleriyle öne çıkan oyuncular tercih edilmişti. Sağ açıkta bir süredir meşhur taç atışları dışında pek bir zenginlik katamayan Rory Delap'in yerinde genelde solda görmeye alışık olduğumuz Matthew Etherington oynuyordu, onun bıraktığı sol açık mevkiinde de Tuncay Şanlı. Tuncay'ın kaleden uzakşatıkça etkinliğinin azaldığını söyleyebiliriz, ancak bugün kendisine gelen az sayıda topun birkaçında skoru değiştirebilecek hamleleri oldu. Özellikle Liam Lawrence'a gönderdiği güzel bir orta vardı, golle bitmemesi biraz beceriksizlik, biraz da talihsizlik olarak nitelendirilebilir. Beceriksizlik demişken, ev sahibinin maçın açılış bölümlerinde bulduğu golden de bahsedelim hemen. Shaun Wright-Phillips kendisini ofsayttan kurtarabildi mi, o konuda şüphelerim var. Bana göre gol nizami ama gözlerime çok da güvenmem bu konularda... Öte yandan golün nizami olup olmaması ilk aşamada konuşulacak şey değil kesinlikle. Normal şartlarda oyun alanını terk edecek bir topu yeniden canlandıran ve olabilecek en sakar biçimde -bir değil iki hamlede- SWP'nin önüne servis eden Ryan Shawcross'a çok şey borçlu City.

Gelen gol sonrası ise City'nin isteksizliği, 34 yıldır kupa kazanmamış bir takım için biraz gereksiz bir kibir gibi gözüküyor. 48 bin kapasiteli stadyumda sadece 28 bin seyircinin bulunması da anlaşılması güç bir başka veri gibi... İlk yarıda önce Etherington'ın, ilk yarının sonunda da onun yerine oyuna dahil olan Lawrence'ın sakatlanarak çıkması Pulis'in elini fazlasıyla boşa çıkardı. İkinci yarıda bir başka zorunlu değişiklik geldi ve Andy Wilkinson oyundan çıktı. Aslında en hayırlı olanı da buydu, zira ilk yarıda SWP o kanatta canına okuyordu altyapıdan çıkma savunmacının. Hatta bir ara Robert Huth'u stopere, Danny Higginbotham'ı sol beke çekerek çözüm aramıştı Pulis oyuncusunun çaresizliğine. Gerçekten de Higginbotham Wright-Phillips'i maçın geri kalanında neredeyse durdururken, solda maç boyunca etkisiz kalan Bulgar da sorun teşkil etmiyordu. Böylelikle maçı rakibinin de yardımıyla bir şekilde kilitlemeyi başaran deplasman takımının tek eksiği kalıyordu. Burada da belki şans faktörü yardım etti Potters'a ve zorunlu değişiklikle oyuna giren ve oyun içinde yine etki göstermekten uzak gözüken Delapidator bir kez daha sahne aldı ve City savunmacılarının yanlış pozisyon almasından yararlanan Ricardo Fuller skoru dengeledi. Geçen sezon takımına taç atışlarından tam 6 gol kazandıran Delap'in taç atışlarında artık savunmacılar ve kaleciler ne yapacaklarını daha iyi biliyor ve Delap'i kötü oynarken sahada tutmak için bir sebebi elinizden alıyor. Ama bu silah muhtemelen dengede giden maçların son dakikalarında hep kafasında oluyordur Pulis'in. Bir korner atar, frikik atar, olmadı araya bir pas atar diye sahada tutulan adamları gördük, hatta baş tacı edildiklerini hayretle izledik de bu acayip bir şey...

City adına kötü bir gündü. Belki Ashley Cole'un sakatlığında milli takım için adı -John Terry skandalındaki kadar olmasa da- hararetle anılmaya başlayan Wayne Bridge dışında kimse etki gösteremedi. Bridge kariyeri boyunca, en kötü gününde bile müthiş bindirmeler yapabilmiş bir adam. Buna saygı duyuyorum. Zaten hep de sevdiğim bir adam oldu. Fakat özellikle sene başında City savunmasının en zayıf halkalarından biriydi ve birkaç maçta biraz daha sağlam durabilse takımı hala Mark Hughes yönetiyor olabilirdi... O yüzden bugünkü görüntünü büyüsüne çok fazla kapılmamak yerinde olur. Eğer Etherington sakatlanmamış olsaydı işler çok farklı olabilirdi onun adına... Etherington'ın sakatlığı da ciddi görünüyor, Pulis için kötü haber. Carlos Tevez çocuğunun doğumu için Arjantin'de bulunurken City forveti çok silik bir maç çıkardı. Robinho'yu bile aradıklarını söyleyebilirim, neyse ki Tevez-Bellamy ikilisi dönünce böyle bir dertleri kalmayacak. Roque Santa Cruz fazlasıyla paslanmış, Emmanuel Adebayor ise Afrika Kupası deneyimlerini atlatamamış olacak ki son maçlarda sahada hayalet gibi geziyor sadece. Bugün City cephesinde Kolo Toure ve Martin Petrov ile birlikte en kötü isimdi benim nazarımda...

İkinci maç Etherington'ın yokluğunda zorlu geçmeye aday. Sınırlı bir rotasyonla ligi götürmeye çalışan Pulis'in belki de son istediği şey gerçekleşti ve fikstüre yeni bir maç eklendi. Çok fazla oyuncu dinlendirme yanlısı bir teknik adam değil kendisi ama elinde bunun için yeterli malzemenin olduğunu da söyleyemiyoruz tam olarak... Bir kez daha sahaya Carlitos'tan yoksun çıkacak City bence replay maçının favorisi olacaktır yine Britannia Stadium'da. Manchester United, Liverpool ve Arsenal'ın bu kadar erken gittiği bir turnuvadan daha iyi bir ortam olabilir mi 34 yıllık kupa orucunu bozmak için? Bence olamaz. O yüzden bu sene de Chelsea kazansın, City of Manchester sakinleri de bir 34 yıl daha beklesin. Temennim bu yönde en azından... Patrick Vieira da başarısız bir deneme olacak gibi gözüküyor her maçta tekrar tekrar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder