Böylece, sade nargile içen kahve dedelerine ve spor yazarlarımıza gün doğdu. Bu ikisi arasındaki farkı tam anlamıyla anlamış değilim gerçi. "Arda, böyle devam ederse büyük futbolcu olamaz, Avrupa’da oynayamaz, yeni Hasan Şaş olur." Öncelikle hep beraber şu sorunun cevabını arayalım: Futbolcu dediğin kimdir? "Hep beraber" dediğime bakmayın, sizin ne düşündüğünüz pek s.kimde değil. Buyrun benim tanımım: Diğer ülkelerdeki sistem nasıl, tam anlamıyla bilmiyorum, ancak Türkiye’de futbolcu dediğin adam en geç 15 yaşından itibaren bir kulübün altyapısında sabah akşam antrenman yapmış, dandik bir liseden dersleri sallayarak mezun olmuş ve -eğer biraz şansı ve yeteneği varsa- 20 yaşında kamyonla para kazanmış sümüklü bir velettir. Bu veletlerin gece hayatının olmasını, kızlarla takılıp pahalı arabalara binmesini, akşam yatarken dişlerini fırçalamamasını veya Dostoyevski okumamasını eleştirmek, beyin zarınızda habis oluşumların mevcut olduğuna işarettir. Hele ki bir futbolcunun "ahlaklı olmadığı için" iyi bir futbolcu olamayacağını söylemek...
Cantona, Best falan bilmiyorsunuz hadi neyse de Cristiano, Zlatan falan da mı duymadınız? "Derbide yaptığı kol işareti acıttı" deyin, anlayalım. Net olun.
P. S.: İşbu yazıda Arda’nın ahlaksız olduğu belirtilmemektedir. Ancak "velev ki" ahlaksız olsun, şut ve kondisyon konusunda kendini geliştirirse Avrupa’da değil Mars’ta, Satürn’de oynar. Siz de ekran başından ağlaşırsınız "Ama çok ahlaksız :(((((" diye.
7 yorum:
iyi güzel yazmışsın da ne cantona, ne george best ne CR7 arda ile kıyasa tutulacak adamlar... abartı olmamış mı biraz?
bunu milliyet farkı yaratmak için söylemiyorum ama gece hayatı olan bir ingiliz futbolcu ile gece hayatı olan bir türk futbolcu bir değildir benim gözümde. türk her şeyini feda eder, ingiliz bunun için futbolu bırakmayı bekliyor. iş ahlakı bu olsa gerek. ya da olmasa mı? her neyse, yine de örnek bana mantıklı gelmedi.
Profesyonel hayatına sekte vuracak düzeyde- ne bileyim antrenman kaçırıyordur, uykusunu alamayıp performansını düşürüyordur bişeyler- etkilenmediği sürece katılıyorum, isterse godoş olsun. O top çizgiyi geçti mi kazanıyosun maçı. Haa olmasa daha çok sevilir o ayrı da. Sevilmek istemek ya da sevilmek gibi bir ödevi olmadığı gibi saha içinde bi sike de yaramıyor sevilmek falan zaten.
arda ile cristiano ronaldo'yu kıyaslamadım ki ben. "gece hayatı var, çok hırçın, rakip takıma şöyle böyle yapıyor, bu gidişle büyük futbolcu olamaz" şeklinde gudik yorum yapan amcalara seslendim. sahada yaptıklarınla büyük futbolcu olursun, aldığın hayır dualarıyla değil. ümit özat da çok baba adamdı, ama arsene wenger pek ilgilenmedi kendisiyle. yazık oldu.
"gece hayatı olan bir ingiliz futbolcu ile gece hayatı olan bir türk futbolcu bir değildir benim gözümde. türk her şeyini feda eder, ingiliz bunun için futbolu bırakmayı bekliyor. "
bu kısmı da çözemedim. aynı george best'den mi bahsediyoruz?
bu arada sanki arda acayip ahlaksız bir adammış da onu savunuyormuşum gibi oldu. adam fanatik galatasaraylı, fener maçlarında kendini kaybetmesinden doğal ne var ki? ibb maçında aldığı ceza ise tam komedi. cantona, cr7 falan ile arda arasında büyük yetenek farkı var belki ama onların yediği haltlara bakarsan da arda peygamber kalır.
hayır sen yanlış anlamışsın. gece hayatı ve futbolu bir arada götüren kişiler olarak kıyastan bahsettim zaten. kaldı ki anlamadığın kısmın özeti de o'dur.
arda ne kadar gece hayatı düşkünü bilemem, gazetelerin yazdığı kadar işte ama eğer içki vs. gibi bir durum söz konusu olursa saydığın isimler kadar başarılı olacağını düşünmüyorum.
anlamadığın kısmı da şöyle yazayım, cantona asabiydi ama çıkar çatır çatır futbolunu oynardı, bu yüzden efsanedir zaten. CR7 ne kadar antipatik olursa olsun, hatunlara ve alemlere düşkün olursa olsun başarısı ortada. george best hakkında konuşmaya bile gerek yok. içki sıkıntısı vardı ama yine oynayabildiği kadar oynadı futbolunu.
arda'nın böyle olacağının bir garantisi yok çünkü Türkiye'de gece hayatı, kadın düşkünlüğü ya da alkol problemi olan oyuncular spor kanadında daha umursamaz tavırlara giriyor, performansları düşüyor.
İngiltere'yi ve Türkiye'yi bu açıdan kıysalarsan bu ülkede bu şekilde harcanan yıldız adayının daha çok olduğunu görürsün.
İngiltere'de ise genel olarak aktif futbol hayatına son vermiş yıldızların bu bataklardaki durumu haber olur çünkü o zaman acınası duruma düşerler.
Arda böyle olacak diye bir kaide yok. Sadece benim kanaatimce Arda'yı savunmak için böyle bir yazı yazarken Cantona, Best gibi örnekler olmamış demek istiyorum.
Acı bir gerçek daha... Dostoyevski demişsin mesela. Kitap okumak, sanatsal bir aktiviteyi takip etmek için bildiğim kadarıyla üniversite mezuniyeti şartı aranmıyor. Niye okumasını beklemeyelim ki? Cantona, tiyatro sevdalısı ve şiire çok düşkün bir futbolcu olduğu biliniyordu.
Evet, Türkiye'de hem sporcu olup hem de okulu bir arada götürmek çok zor, yapanlar var ama keşke alemlerinin yanına bir de bu tür şeyler olduğunu bildiğimiz futbolcular olsa. Yapanı da vardır tabi ama pek gündeme gelmiyor ne yazık ki...
arda'nın birkaç yıl içinde dünya çapında bir oyuncu olup olamayacağını bilmiyorum. ancak bunu belirleyecek şey -kokain partisi vermek, nonda ile eşcinsel ilişkiye girmek gibi fantastik işlere sarmadığı müddetçe- arda'nın gece hayatı ya da hırçınlığı olmayacak. biraz şans -transfer olacağı kulüp, sakatlık, balık goller- yeter.
cantona, best örneklerini pek beğenmemişsin. ümit karan örneğini vereyim o zaman. kendisi gayet alemci bir arkadaşımızdır. ancak bu alemci kimliği, gol krallığına oynadığı sezonlarda değil, 20 küsür maçta 2 gol attığı sezonlarda basına malzeme olur. oysa ümit'in gece hayatı her sezon aynı. kendisi de bir röportajda benzer bir cümle kullanmıştı, ama hatırlayamadım.
özetle; arda'nın teknede çevirdiği pompa, gece kulübünde yaptığı dede külahı falan büyük oyuncu olmasına engel değil.
kitap kısmına hiç girmiyorum.
peki
arda'nın cezası kalkmış. halayımız kurulsun davulumuz vurulsun.
az daha avrupa'ya gidemiyordu ha.
Yorum Gönder