
Bundan sonra her Avrupa Kupası haftasında rakiplerimizi değerlendirip, tahminler yapmaya çalışacağım. Son Türk takımı elenene kadar da devam edecek bu yazı dizisi. Umarım şubat, mart aylarını görebiliriz. Şu an yolumuza 4 takım ile devam ediyoruz: Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Kayserispor.

İlk önce Fenerbahçe ile başlayalım. Fenerbahçe, geçen yıl yakaladığı müthiş performans ile çeyrek final oynama başarısı göstermişti. Hatırı sayılır para ve tanınırlık da cabası. Bu parayı, hatta daha da fazlasını Aragones-Güiza-Emre üçlüsüne verdiler. Ayrıca takımın en önemli parçalarından biri olan Aurelio da hiçbir karşılık alınmaksızın Real Betis'e gitti. Geçen yıl müthiş oynayan Vederson ve Deivid'in sakatlıkları ile de oldukça yara aldılar. Lige yapılan başlangıç da hepinizin malumu. Bu maçta Edu ve Semih de sakatlıkları dolayısıyla oynayamayacak. Porto ise geçtiğimiz günlerde en önemli yıldızı Quaresma'yı Inter'e sattı. Ama takım yapısında pek bir değişiklik yok. Lucho Gonzalez gibi tehlikeli bir oyuncuyu hala ellerinde bulunduruyorlar. Porto'nun lanetine de değinmeden geçemeyeceğim... Porto 7 yıldır Şampiyonlar Ligi'ndeki ilk maçında galibiyet alamıyor. Galatasaray da ön elemelerde hiç elenmiyordu ya neyse... Maç hakkındaki tahminime gelince... Fenerbahçe'nin kazanma ihtimali bana göre çok düşük. Beraberlik çok iyi bir sonuç olacaktır. Maçın favorisi Porto.

4-5 yıldır 'Avrupa fatihi' ünvanını 'Avrupa paspası' yapabilmek için elinden geleni yapan, benim de taraftarı olduğum Galatasaray'a geçelim. Rakibimiz yine bir İsviçre takımı. Artık bu geleneksel hale geldi neredeyse. Her yıl bir takımımız, ki çoğunlukla da bu Galatasaray oluyor, bir İsviçre takımı ile eşleşir ve eler. Bu sefer rakibimiz olan takım ise geçen yıl ikinci ligde iken kupa finali oynayan Bellinzona. Bu sene üst lige yükseldiler ve şu anda 10 takımlı ligde 9. sıradalar. Kadrosunda çokça üçüncü sınıf İtalyan oyuncu bulunduran zayıf bir takım görüntüsündeler. Galatasaray'da yine her zamanki gibi sakatlık sorunu var, ama bu sorun olmamalı, olamaz da. Bellinzona'ya karşı Michael Skibbe forvet, Ümit Davala da yıllar sonra sağ bek oynasa yine kazanmalıyız. Taraftar bir hayal kırıklığını daha kaldıramaz. Bu takıma da elenirsek zaten, Adnan Polat kendini balkondan atsın. Maç hakkındaki tahminim maçı Galatasaray'ın 2 farklı kazanacağı yönünde...

Beşiktaş bu sezona geçen yıllara nazaran oldukça iyi bir başlangıç yaptı. En önemli eksikleri olan savunma tandemi sorununu da Zapotocny ve Sivok'u alarak sona erdirmiş gibi göründüler. Beşiktaş'ın rakibi Metalist Kharkiv adı duyulmamış bir takım. Ama yanıltmasın, hiç de boş bir takım değiller. Everton'a ecel terleri döktürdükleri eşleşmeyi bazılarınız hatırlıyordur. Lucescu'nun yaptığı açıklamalar da tehlikeyi destekler nitelikte. Doğu Avrupa takımlarının ortak özelliği olan kontra atak konusunda da oldukça iyiler. Beşiktaş gol atmaya gideyim derken gol de yiyebilir. Son maçlarda Beşiktaş'ın sergilediği başarılı savunma performansının güven verdiği de bir gerçek. Maç hakkındaki tahminime gelince, 1-0'lık veya 2-0'lık bir Beşiktaş galibiyeti bekliyorum.

Kupa şampiyonumuzun rakibi oldukça ünlü bir takım olan Paris Saint-Germain. Tabi eski PSG değiller. Geçen yıl düşmekten son anda kurtuldular ve kupa performansı sayesinde UEFA Kupası'na katılma hakkı kazandılar. PSG diğer sezonlara nazaran bu sezona oldukça iyi başladı: 5 maçta 10 puan. Giuly, Makelele, Rothen ve Kezman gibi kariyerli oyunculara da sahipler. Aldıkları 10 puana rağmen hücumda verimlilik açısından büyük sıkıntı çektikleri de kesin. Oynadıkları beş maçın biri 1-1 biterken, diğer maçları da 1-0'lık skorlarla sona erdi. Gerçi Kayserispor'un da aşağı kalır bir yanı yok. 3 maçta 5 puan, attıkları 1 gole karşılık hiç gol yemediler. Gökhan Ünal'ın gidişi ve Mehmet Topuz'un formsuz olması nedeniyle skor konusunda sorunlar yaşıyor Kayseri temsilcisi. Ama beklenenin aksine savunması geçen yıla göre çok daha güven verici. Bu veriler ışığında maçın 0-0 biteceğini düşünüyorum, bir gol olursa da PSG atar. 0-0 veya 0-1...
Avrupa kupalarında ülkemizi temsil eden tüm takımlarımıza yürekten başarılar...
3 yorum:
oktay hocam, bana 3 banko =P
Açtınız arayı yine. :(
öyle oldu biraz.. ben kendi adıma yazın olduğum kadar aktif olamam muhtemelen, haftada 1-2 yazı ile oktay'a desteğe devam etmeye çalışacağım..
yeni yazar da alabiliriz tabi.. o yüzden "bizi izlemeye devam edin" klişesi..
Yorum Gönder