Tour de France 2010, dünkü prologun ardından bugün oldukça kötü bir etapla başladı. Rotterdam'dan Brüksel'e uzanan düz etapta, son düzlükteki toplu sprintin günün galibini belirleyeceği belliydi. Takımları tüm etap boyunca aktif olarak çalışan Mark Cavendish, Gerald Ciolek, Tyler Farrar ve Alessandro Petacchi dörtlüsünden hangisi kazanır diye düsünürken, son virajda ilk üçü kaza yaptı. Ardından tüm tur favorilerinin ve sarı mayonun da karıştığı toplu bir kaza daha gerçekleşti. Yaralananlar, parçalanan bisikletler... İki kazadan da kurtulan Alessandro Petacchi, Thor Hushovd'un önünde etabı kazandı. Bu seneki Tour'da, geçen seneki gibi Cavendish'in zaferlerini ardı ardına duyuracağımızı sanmıyorum. Petacchi, biraz da şansının yardımıyla, ben de varım dedi. Bu zafer, Lampre takımının biraz daha aktif olmasını sağlayabilir. Kazalara karışan bisikletçiler aynı anda finişe gelmiş sayıldı ve sarı mayo Cancellara'da kaldı.
Sprint etaplarına olan sevgim gittikçe azalıyor. Hem eğimin hem de düzlüğün var olduğu bir bölgede yaşayan bir insan olarak, kendi bisikletimle bu konuda kişisel bir görüş edinip haddimi aşacak duruma geldim: Bisiklet sporunun güzelliği benim için milisaniyelerde değil, uzun vadede dayanıklılıkta yatıyor. Üstüne bir de sprint etaplarının manzara öğesindeki zayıflığı geliyor. Son sprintlerde yaşanan kazaları bu sporun heyecanından saymak da, Okay Karacan'ın Formula 1 spikeri olarak tek sevmediğim yönüne tekabül ediyor. Profilin yükseldiği etapları sabırla bekleyeceğiz.
Etabın bize sunduğu en güzel şeylerden biri, o yöreden gelme Belçikalı efsane bisikletçi Eddy Merckx'e verilen mayo oldu. Team Quickstep'ten bir bisikletçi, onun adını taşıyan bisikletiyle etabı kazansaydı da fena olmazdı hani. Gerçi bugün öğrendim ki firmayı satmış, sadece adı kalmış.
Tour de France 2010'u 25 Temmuz'a kadar Eurosport'tan takip edebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder