Ben de en azından bizler için de NBA seviyesinde neler yapacağı sır olan çaylak oyuncuları dizmek istedim. Biraz John Hollinger kafası oldu, herhangi bir istatistik falan da kullanmadım. Beyin bedava...

Top 10
1. Dominique JONES (#25, DAL, 13.80)
Burada olması Wall'dan daha iyi performans göstermesinden kaynaklanmıyor. Ondan büyük oyuncu da olmayacak. Ancak bu hafta içerisinde scoutların biçtiği değerini en çok yukarıya taşıyan oyuncuydu, belki de aynı scoutları tekzip etti performansıyla. Şutunu istikrara kavuşturması onun için kilit olacak. Sezonun başlamasıyla birlikte kısa rotasyonundaki rakiplerinden biri olacak Rodrigue Beaubois dökülürken, sergilediği performans iki kat daha değerli. Zira ilk gün Mavs'in bu seçimini yadırgamamdaki sebep de oyununun Beaubois ile fazlaca benzerlik göstermesiydi. İkisinin de şutu tam olarak tehdit sayılmaz, ikisi de çok hızlı ve içeriye penetrelerinin sonunda etki gösteriyor. Belki de birisini piyasası yukarı çıktığı anda elden çıkarmak en mantıklısı olacaktır. Ama Dom Jones'un bu ligde kalıcı olacağı kesin. Biraz dağınık ama kesinlikle skorer içgüdülerine sahip. Savunmada da Beaubois'ya net biçimde ağır basar, inanmayan Wall'a sorsun...
2. John WALL (#1, WAS, 20.75)
Wall hakkında biraz aşağıya kayarsanız uzunca bir yazı yazdım, o yüzden kısa tutacağım. (İşte o yazı!) En yukarıdaki oyuncular arasında baskıyı en iyi göğüsleyen oyuncuydu Wall. Kendisinden hiçbir zaman şüphe etmedi. Bence bu özgüvenin somut göstergelerinden biri olan bir sahne vardı... Sanırım Hornets maçında Wall üçlük çizgisinin bir adım gerisinde fake gösterdi, savunmacısı -Pondexter olabilir- tepki vermedi ve salonda bulunan herkesin Wall'a kilitlendiği bir South Park sessizliği yaşandı. Penetre için ilk adımını ileri doğru atmış olmasına rağmen meydan okumayı kabul etti Wall. Böylece zaten hayli kötü görünen şut mekaniği daha da kötü bir hal almıştı, şut da fileye ancak dokunup dışarı çıktı. Hafta boyunca her adımını kendine güvenerek attı Wall. Ve Orlando'da gördüğümüz Evan Turner'a oranla en büyük artısı bu mental kararlılıktı. Lig sonunda verdiği demeçte de şutu üzerinde çalışmasının ne kadar önemli olduğunu vurguladı, her şeyin bilincinde göründü. Elindeki malzeme süperyıldız malzemesi mi, bu tartışılabilir ama kontrolün çok özel bir karakterde olduğu ortada...

3. Derrick CARACTER (#58, LAL, 16.40)
Karakter demişken... İlk kurşunu İsmail Şenol atmıştı draft gecesi yayınında ama bu espri de daha çok yapılır. Çünkü bu adamın da bir 58. sıra seçiminden beklemeyeceğiniz kadar uzun bir kariyeri olacak. Caracter'ın kötü şöhretini sadece NBA yetkilileri değil, biz de çok iyi biliyoruz. Lisede en yetenekli uzunlardan biri olarak gösteriliyordu, hatta Nike All-American Camp'e davet edilen ilk sekizinci sınıf öğrencisiydi. O yaşta bir çocuğa çevresindeki herkesin 'en iyi sensin' demesi genelde iyi sonuçlanmaz. Lisenin sonunda Caracter da acayip kilo aldı, antrenmanlarından kaytardı, akademik başarısızlığının sebeplerini başkalarına yükledi ve bunun beraberinde de üç farklı lisede okudu. Louisville ona bir şans tanıdı, zira kolay vazgeçilemeyecek bir yetenekti ama orada da çuvalladı. Rick Pitino, kendisine notlarını düzeltmesi ve kendini toplaması için bir yıl izin verdiğinde de kapıyı arkasına bile bakmadan vurdu ve UTEP'in yolunu tuttu. Orada işler biraz daha iyi gitti ama lisedeki tutumları, çalışma etiği hakkındaki şüpheler ve uncoachable bir oyuncu olduğu yönündeki ağır kanı herkesi imtina ile yaklaşmaya itti.
Vegas'ta ise Caracter'ın sadece iyi yönleri sahadaydı. Cousins bu lige yeni giriş yapan bu çocuklardan bazılarının, olgunluktan hala ne kadar uzak olduğunun canlı örneği olarak rakiplerine sataşırken, hakemlere itiraz ederken Caracter o günleri geride bıraktığının mesajını çok net verdi. Theo Ratliff'in gelmesi Phil Jackson için büyük bir rahatlama oldu şüphesiz ve bu Caracter'ın Vegas'taki esaslı oyununun bile kadro için yeterli olmaması anlamına gelebilir. Zaten P-Jax'in çaylak oyunculara mesafesi de bilinmedik bir şey değil. Ancak çaylaklar arasında post-up oyunu en güvenilir isim görüntüsündeydi, savunmacısıyla bire bir kaldığında her zaman iyi bir atış buldu ve orada kesinlikle bir çaylak gibi durmuyordu. Savunmada biraz kaçak güreşip fazlaca faul alması düşündürücü ama Lakers kadrosundaki guardları ve yaptığı savunmayı gördüyseniz buna anlam vermekte çok zorlanmayacaksınız.
Lakers çocuğuna kıyak geçtim.
4. DeMarcus COUSINS (#5, SAC, 12.17)
Daha önce de yazıp çizdik, bu sınıftaki en büyük problematik bu adam. Her iki yöne de gidebilir. İyi gününde -Minnesota maçı- birkaç dakika izlerseniz telefona sarılıp, ligi domine edecek bir uzuna hazır olmasını söyleyebilirsiniz arkadaşınıza... Ancak kötü bir günüyse en az prime dönemindeki Zach Randolph kadar oyundan soğutabilecek bir çocuk bu. (Glen Davis gibi salya akıttı eleman maç kazandıran şutundan sonra, neredesin evladım?) Zaten herhangi bir röportajını birkaç dakika dinlediyseniz -daha fazlasına dayanmak çok kolay değil- parlak bir zekayla karşı karşıya olmadığınızı görüyorsunuz. Bu yüzden de çöpe giden yeteneklerden biri olma ihtimali yok değil. Çevresinde onu dizginleyen, belki ona mentörlük edecek birileri bulunursa hasardan kaçınılabilir. Kings'in bu işi ciddiye alması lazım, ödül beklediklerinden de büyük olabilir.

5. Greg MONROE (#7, DET, 14.60)
Benim çok sevdiğim çocuklardan biri Monroe da. İlk maçta Lakers'a karşı da fena değildi ama Jonas Jerebko, Austin Daye ve DaJuan Summers varken çok fazla sorumluluk alması mümkün olmadı. Ama maçlar ilerledikçe kullandığı top sayısı, bunları değerlendirdikçe de özgüveni artış gösterdi. Son iki maçta yukarıda bahsettiğim ikinci sene oyuncuları fazla süre almayınca da 20+ sayılık iki maç çıkardı. Çok bahsettiğimiz asist özelliğini sık gösteremedi, bu asistleri bekleyen bir pota altı partnerinin eksikliğini hissetti sanırım. Daha çok 5 numarada kullanıldı ve bu seviyede idare eder bir görüntü çizse de, NBA'de karşısında duramayacağı çok fazla oyuncu olacaktır. Daha önce de belirtmiştim, rebound özelliği biraz fazla göz ardı ediliyor. Burada da son maçtaki 14 rebounduyla 8.0 ortalamayı yakaladı ve şüpheci yaklaşanlara iyi bir cevap verdi.
6. Larry SANDERS (#15, MIL, 16.20)
Milwaukee'nin yaz ligi kadrosu da sıkıcı kadrolardan biriydi, galiba canlı olarak hiç izlemedim ve üç maçın tekrarına öyle üstünkörü bakabildim. Ama ne güzel çocukmuş bu. Kolejde hiç izlememiştim daha önce, birkaç workout görüntüsüyle de net bir şey söyleyemiyordum ama izlediğim ilk maçı olan o Memphis maçında çok özel bir oyun ortaya koydu. İki de üçlük gönderip, "Yapamadığı bir şey var mıymış" diye sordurdu hatta... 14.0 sayı, 8.4 rebound ve önüne gelene 3.2 blok. Milwaukee çok yararlı bir çaylak bulmuş olabilir yine. Ne güzel gençler buluyorsun (Erşan, Cengiz, Lük Rişar) ve sonra da ne adamlara ne paralar verip (Gooden, Bad Porn) övdüğümüze pişman ediyorsun...

7. Gani LAWAL (#46, PHO, 11.20)
Bu sınıftaki uzun enflasyonunun birkaç kişiyi mağdur edeceği belliydi. Solomon Alabi ve Hassan Whiteside ile birlikte bu mağdurlardan biriydi Ganican. 15.4 sayı ortalamasına eyvallah da, böyle bir istikrar için çok genç: 14-18-15-16-14. Neredeyse her gün maçınız varken böyle acayip bir dağılım eğrisi ortaya koyması önemli. Faulleri oturtabilmesi her uzun gibi onun için de elzem. Geçen seneki kötü Earl Clark seçimi sonrasında, pota altı rotasyonunun ihtiyaç duyduğu bir oyuncu tipini ikinci turdan yakalamışa benziyor onlar da...
8. Craig BRACKINS (#21, NO, 8.40)
Pondexter'ı izlemek için geçtik ekran karşısına ama daha istikrarlı katkıyı veren Brackins oldu. Elbette Pondexter'ın patlama yaptığı maçlar potansiyelini gösterdi, ancak sezonun ilk maçında Monty Williams kenara baktığında daha hazır olanın Brackins olduğunu bilecek. Oyununu oturtmuş ve neleri yapıp, neleri yapamayacağının farkındalığına erişmiş güzel bir çocuk Brackins. Bunu workoutlarda da göstermiş ve 21. sıraya kadar tırmanmıştı sonuç olarak. Matt Bonner'ın aldığı kontratı gördünüz, 'aklı başında şutör uzun' kontenjanından bu çocuğun macerası da uzun soluklu olabilir gayet... Hornets da güzel ortama benziyor. Sevgili dostum, doğum günü çocuğu Şaban Işık bu lafıma kızabilir ama Collison-Thornton-Brackins-Pondexter çekirdeği yeniden başlamak için gayet iyi bir çekirdek... Kendisi bu takımın miadını doldurduğunu kabullenmek istemiyor olabilir, geçen sene iyi bir play-off takımı olmaktan sağlıklı bir Chris Paul uzaklığında olduklarına inanabilir ama Emeka Okafor'un kontratını da iteleyebiliyorsam bu işi fazla uzatmazdım ben.

9. Landry FIELDS (#39, NY, 15.60)
Geçen sene UCLA sevdasına kötü Pac-10'i izlerken "Avrupa'ya gelirse yıldız olur" tespitini yapmıştım Fields için. Yaz ligi de onun özelliklerine iyi hizmet ediyordu şüphesiz, iyi top oynadı ve halihazırda doldurulacak yerler olan Knicks kadrosunda yer bulmaması sürpriz olur. Ben bu oyunu NBA'e direkt taşıyabileceğinden çok emin değilim, çünkü atletizm alanındaki yetersizlikler çok daha belirginleşiyor o seviyede. Savunmada yavaş ayaklar da sıkıntı olacaktır ama yüksek basketbol zekasıyla, sayıya nasıl gideceğini bilmesiyle Knicks temposunda kullanışlı olabilir. Andy Rautins ile arasında kadro için bir rekabet bekleniyordu ama ilk günden ağırlığını koydu. Elbette Rautins'in ağır bastığı dış şut özelliği Knicks basketbolu için çok değerli ama Fields gibi bir hücum silahından yararlanmayı başaracaktır Mike D'Antoni. İstatistiklerdeki 1.2/1.8 asist-top kaybı oranı da ürkütücü ama Fields'ın sahadaki oyunu, olmayacak pozisyonları basket faulle noktalaması sizi adeta hipnotize ediyor. Ben bugün bunu gördüm, çünkü istatistik kağıdındaki kötü rakamların hepsine 'hadi ya' tepkisi verdim.
Güzel topçu, orada yapamazsa da Beşiktaş'a gelsin. Tipi bana hafiften Christina Dalmau'yu hatırlatıyor ama, gelmesin...
10. Ed DAVIS (#13, TOR, 14.80)
Davis benim elde patlamasını beklediğim bir oyuncuydu ama gördüklerimden hoşnut kaldım. Potansiyele bakarak yapılan tüm seçimlerde o bust olasılığını arıyorsunuz zaten, ben de bahsedilenin aksine çok büyük bir upside barındırmadığını düşünüyordum. Ama halihazırda bile tatminkar bir top oynadı. Zaten Bryan Colangelo'nun son seçimi DeMar DeRozan'a da sallıyordum geçen sene buralarda. İlk senesindeki oyunuyla çok da kafama kafama vurmadı belki ama bu sene onun da bir çıkış göstermesini bekliyorum mesela. Önyargılar kırılabiliyor, düşünceler değişebiliyor. Önemli olan yanıldığını kabul edebilmek. Davis'te de aynısı olabilir, umarım da olur.
Honorable Mention
Patrick PATTERSON (#14, HOU, 12.40), Quincy PONDEXTER (#26, NO, 11.20), Luke BABBITT (#16, POR, 11.80), Jarvis VARNADO (#41, MIA, 9.25), Armon JOHNSON (#34, POR, 12.80)
Not: Oyuncu üzerine tıklarsan batugdraft2010 profiline gider, gitmezse Kubilay Kahveci sizinle ilgilenecek...
1 yorum:
Bunca yazı, emek yorumsuz kalmamalı. Ellerine sağlık, güzel çalışma.
Yorum Gönder