29 Ocak 2009 Perşembe

Sizin İçin Seçtiklerimiz PART 1


Bu işe geçen hafta girişmiştik aslında... ESPN ve benzeri büyük sitelerin ödüller açıklanmadan önce ya da All-Star arefesinde bu tarz şeyler yaptığını görürsünüz. Analistlerimiz sizin için seçti gibilerinden. Biz bu işi de son güne bırakınca olmadı tabi... Bir tek Doğuş'a ulaşabildim, onun seçimlerini de yazının sonuna iliştireceğim...

All-Star organizasyonuna iki tip bakış açısı var aslında genel olarak. Bir kısım arkadaş bu organizasyonu salt bir gösteri olarak algılıyor ve orada Ben Wallace, Zydrunas Ilgauskas falan görmeye dayanamıyor. Bu arkadaşlarla girilen tartışmalar da genelde "O zaman Rafer Alston da All-Star olsun" şeklinde biter. Öncesinde ne kadar ciddi argümanlar sunulmuş olursa olsun, son nokta budur mutlaka. Açıkçası ben de bunu bir onurlandırma merasimi olarak görüyorum. Bir oyuncunun All-Star seçilebilmesi için söz konusu sezonun ilk yarısında bunu hak edecek oyunu sahaya koymuş olması şart koşulmalı. Zira özellikle Amerikan spor kültüründe unvanlara özel bir değer verildiğini de hepimiz biliyoruz. Bir oyuncu aktif kariyerini bitirdikten sonra yaşayan, bu unvanları oluyor aslında. Belki de sportif bir başarı olarak bile addedilemeyecek 'Hall of Fame' listesi için bile ne entrikalar dönüyor, ne süperyıldızlar küçülüyor milyonların gözü önünde... Bu bir yaklaşım meselesi, eleştirilecek bir yanı yok. Bu bağlamda en canlı örnek olarak Allen Iverson şatafatlı kariyerine yeni bir unvan eklerken, adları kariyerlerinde ilk kez organizasyon için bu denli ciddi bir şekilde anılan bazı isimlerden gelen homurtuları da doğal karşılamak durumundayız. Listemize de bu noktadan giriş yapalım öyleyse...

Doğu Konferansı

G - Joe JOHNSON (Atlanta Hawks): Az önce bahsettiğimiz homurtuların büyük kısmının kaynağı bu pozisyon... AI geçen sezon da ilk beş çıkacak bir performans göstermemişti, o zaman da bu sezon doğudaki tablonun bir benzeri batı yakasında göze çarpıyordu... Birçok parlak performans gelmişti guardlardan. Örneğin Deron Williams New Orleans'a gidemiyordu, Allen Iverson oradayken... "Neyse daha çok All-Star görür o" diyenler de oldu. Bakın gördünüz mü, çocuk bu sezon da sakatlığından ötürü geçen yılki performansının yanına bile yaklaşamadı. Çok da sağlıklı bir anlayış değilmiş demek ki... Neyse JJ diyorduk. Bu tartışmada yer almayan tek bir isim var, o da karşınızda işte. Rakamlarını açıp, bakmaya lüzum yok. Genç bir takımda gösterdiği bu liderlik bile yeterli benim açımdan... Sezon başında bu takımın kazanma alışkanlığını yakalamasında en büyük rolü o oynadı. Çok saygı duyduğum bir oyuncu olmasına rağmen, geçen sezon JJ seçimine biraz burun kıvırmıştım açıkçası. Belki Hidayet Türkoğlu'nun ciddi adaylığından ötürü mesafeli yaklaştım, belki kötü şut yüzdesi gözüme çarptı... Bilmiyorum. Tek bildiğim ideal bir All-Star seçiminde bu ismin ilk yazılacak isim olması gerektiği.


G - Devin HARRIS (New Jersey Nets): Gösterdiği gelişim ortada. Dallas ile devam etse bu rakamları yakalayamazdı, doğru. Ama bunun konuyla bir ilgisi yok. Fırsatı buldu ve iyi kullandı. Son dönemde Nets ile birlikte o da tepetaklak vaziyette. Yine de sezona öyle bir girdi ki, hala Jameer Nelson'ın önünde onun ismi geliyor bende. Mark Cuban da hala pişman değilim desin, Jose Juan Barea'yı izlesin... Bu sezon All-Star olmama ihtimalini yüksek görüyorum açıkçası. Olsun, önünde çok fazla sene olacak böyle devam ettiği sürece.

F - Paul PIERCE (Boston Celtics): Yine rakamlara bile bakmıyorum. Bugüne kadar hak ettiği değeri görmedi hiçbir zaman, buna katılırım. Ama sezon başında birkaç açıklaması oldu, NBA'in en iyi oyuncusu olduğuna dair. Biraz da gölgede kaldığı yılların acısını çıkartmış, çok ciddiye alınır tarafı yok. Ama bu oyunun en iyilerinden biri olduğu tartışılmaz. Celtics'e şampiyon karakterini kazandıranın Kevin Garnett olduğu söyleniyor sürekli. Bu adamı ve Ray Allen'ı biraz fazla kenara itiyorlar bence. O karakteri Timberwolves'a taşımak için pek de bir şey yaptığını görmedik KG'nin zira... Çok saptık konudan, Paul Anthony Pierce da adı bu listeye ilk yazılacaklardan. Yedinci kez katılıyor!

F - Danny GRANGER (Indiana Pacers): Kaybeden takımda süper ortalamalar tutturan genç yıldız mı, yoksa kazanan takımın bir parçası olan ve o hüviyeti kazanmasında takıma yıllardır yardımcı olan oyuncu mu? Bu sorunun net bir cevabı yok. Ya da formülize edilecek bir yanı yok. Her ikisi de duruma göre alınabilir, ama bence istatistikleri de yanında bir sürü çöp oyuncuyla oynuyor diye görmezden gelemezsin. Granger örneğinden gidersek, bu çocuk kazanan bir takımın lideri olabileceğini de gösterdi. Takımın ikinci büyük değeri Mike Dunleavy Jr. olmadan çıktıkları maçlarda Celtics'i ve Lakers'ı dize getirdi takımı. Bu iki maçta 26 sayılık bir ortalaması var, çok da etkileyici sayılmaz. Ama o iki maçı izlerseniz demek istediğimi göreceksiniz. 25 yaşında ve çok sağlam geliyor.

C - Chris BOSH (Toronto Raptors): Sezon başında MVP ödülünden bahsediyordu CB4. Bir kere böyle bir takımda onu vermezler adama. Zamanında Kobe Bryant 81 atarken, 50 üstüne 50 dizerken vermemişler, sana hiç yar olmaz o ödül. Bir de senin daha çapın ne ki aslanım?

23.1 sayı, 9.8 rebound. All- Star. Sıradaki!

WC - Jameer NELSON (Orlando Magic): Geçen sezon birisi bana şunu yazacağımı söylese hangi uzvumla güleceğimi şaşırırdım. Normal sezonda iyice nefret eder olmuştum, bir de hayvani bir sözleşmesi var takımın elini kolunu bağlayan, sal gitsin de diyemiyorsun. Carlos Arroyo'yu tercih edecek konuma gelmiştim bir dönem, SVG de gelmişti zaten. Fena oynamadı play-offları... Ama bu sezonki Jameer bambaşka bir şey. Doğru tercihler, isabetli dış şutlar, sağlıklı oyun görüşü... Artık sahadaki gerçek oyun kurucu Jameer da diyebiliyoruz gönül rahatlığıyla. Hedo-Lewis ikilisinin oyun zekaları işin kreması sadece. Ben "Bu adam WWE'ye gitsin, şu fizikle olabilirse Amerikan güreşçisi olsun" derken iyi kapak geldi vallahi... Helal olsun. Zaten fantezide de istemeye istemeye aldık, en istikrarlı oyuncumuz oldu. En kötü ihtimalle gönlümün All-Starı yani. Orlando'nun şu galibiyet yüzdesini düşünecek olursak D12'in yalnız bırakılmayacağını öngörebiliriz. Akla ilk gelen isim de Jameer olmalı kesinlikle.


WC - Mike BIBBY (Atlanta Hawks): Bombayı da burada patlattık. Çok iddialı değilim ama sürpriz kuponlarda bulunmasında fayda var. Şaka bir yana, bu seçimi yapmamda bir sebep de Bibby'nin kariyerinde bu onuru hiç yaşamamış olduğunu öğrenmemdi. Geçen sezon aynı düşünce biçimiydi aslında Caron Butler, Ray Allen ve Rasheed Wallace oradayken Hedo'yu dışarıda bırakan. Fakat ben çok haksız bulmuyorum bunu. Tabi abartıp da Allen'ı bir kez daha seçerlerse yuh derim. Ama yarım sezonluk bir performansla All-Star olmak istiyorsan o performansın gerçekten çok etkileyici olması lazım. Jameer ve Devin beni tatmin etti, ama bu ligde daha uzun bir süredir yer bulmasına rağmen Mo Williams'ı All-Star organizasyonuna bir türlü yakıştıramadım. Dün geceki 43 sayılık performansı henüz tazeyken ve son bir hafta içerisinde canlı tanıklık ettiğim ikinci hayvani gecesini geride bırakmışken hem de... Bir LeBron James takımında olmasının rakamlarına katkısı büyük bence. Ama dışarıda kalanlar içerisinde en çok hak eden Mo-Will, orası kesin. Muhtemelen de LeBron'ı yalnız bırakmayacaktır oy veren coachlar...

Neyse Bibby'ye dönelim. Sacto yıllarından bu yana bir antipatiyle bakmışımdır falan da, beklentiler minimuma inmişken gösterdiği bu performans gerçekten büyük bir takdiri hak ediyor. Hawks da son dönemde alçalışa geçen takımlardan, fakat aldıkları 26 galibiyetin yarısını JJ'e borçlularsa, diğer yarısını da bu adama borçlular. 5.4 ortalamasıyla takımında dahi en çok asist yapan oyuncu olmadığının farkındayım. Mo'nun durumu da farklı değil açıkçası, onunki de 4.1 zaten. İstatistiklere çok önem veren biriyseniz eğer, aklınızın bir köşesinde bulunsun bu da...

Snubs: Nets son düşüşü yaşamasa Vince Carter'ın yeri de olacaktı benim listemde... Her şeye rağmen son bir kez görmek isterdim VC'yi... Yarın gece cevabını en merakla beklediğim soru da bu: VC orada olacak mı? Bir diğeri için de: Ray Ray orada olacak mı? Olursa birçok kişiye ayıp olur, o kadar söyleyeyim. Takım arkadaşı Rajon Rondo daha fazla hak ediyordur muhtemelen... David Lee konusunda çok düşündüm, gerçekten olağanüstü bir sezon geçiriyor. Ama istatistiklerindeki yükseliş bir Mike D'Antoni takımında gerçekleşmemiş olsa daha anlamlı olacaktı. O yüzden vazgeçtim, biraz bekleyelim onun için. Ama geçen sezonki Hedo gibi, seçilmese dahi o kalibreye eriştiği aşikar. Rashard Lewis, Josh Smith ve Michael Redd'i de düşündüm aslında. Özellikle şu Bucks'a baktığında en az 1 All-Star çıkarmalı diyorum, sonra da takımların değil oyuncuların ödüllendirilmesi gerektiğini hatırlıyorum. Vazgeçiyorum. Aslında nasıl olsa sakat diye düşünüp seçseler, o da mutlu olsa yerine giren de... Unutmadan, Derrick Rose da biletini alıp sıraya girmesi gerekenlerden. Not yet! Mo-Will'i zaten söyledik...


Batı Konferansı

G - Chauncey BILLUPS (Denver Nuggets): Adamın en büyük hayranlarındanımdır da ne zamandır, böyle bir etki yaratabileceğini düşünmüyordum yine de. Sezon başında "Denver'ın sezonu bu yıl 82 maçta biter" derken takas sonrası öyle bir hal aldılar ki, grup birinciliğini garantilediler neredeyse... "AI-Melo olabilecek en kötü yıldız kombinasyonlarından biriydi, Carmelo Anthony de Mr. Big Shot gelince hayat buldu" desen değil. Zira uzunca bir süre de Melo'dan yoksun oynadı Nuggets o galibiyetleri alırken. Çok büyük adammış deyip bırakıyorum sorgulamayı, helal olsun vallahi! Şu sözünü de araya sıkıştırayım yeri gelmişken veya gelmemişken... Nene'nin 12/12 saha içi isabetiyle bitirdiği maçın ardından çıkmış bu sözler. All-Star'da yeni bir Serkan Erdoğan performansı mı bizi bekliyor yoksa?

"I don't think I'll ever go 12-for-12 because I'm going to shoot until I miss."

Yoruldum. Devamı ve Doğuş'un seçimleri de yarın... İşte blog olayını bu yüzden seviyorum!

Hiç yorum yok:

Yeni Yazıhane Diyorsak...

Bir yılı geride bıraktığımız gibi soluğu yeni tasarımda aldık. Kubilay Kahveci'nin yeni oyuncakları için buradan yakın. Yazıhan...