
Son birkaç günde serbest oyuncuların tercihleri gündemi meşgul ederken, Orlando Yaz Ligi de perdelerini açtı. John Wall'un Las Vegas'ta sahne alacak olması, burayı biraz ikinci plana itmiş gözükse de gayet sağlam kadrolar var. Derrick Favors ve Evan Turner'ın karşı karşıya geldiği Sixers-Nets maçı dışında medyadan çok fazla rağbet görmemiş olsa da, maçlar sırasında gözüme çarpan oyuncuları buraya da not düşmek istedim... Ligdeki diğer takımlarsa Celtics, Magic, Jazz, Thunder, Bobcats ve Pacers.
Aynı saatlerde Sepetçiler Kasrı'nın müthiş manzarası ve hastası olduğumuz Martha Wainwright vokaliyle cennetten bir geceye tanık olduğumuzdan dünün ilk iki maçını izlemediğimi de belirteyim. İzlediğim maçları da büyük bir iş disipliniyle takip etmiyorum, eksikler olacaktır...
Lance Stephenson (Indiana Pacers): +18.50 efficiencyStephenson liseden beri piyasa değeri büyük iniş çıkışlar gören bir oyuncuydu. Hakkında "Born Ready" adında bir
reality show yapılacak kadar göz önünde bir gençlik geçirip, Rucker Park'ta kendisinden yaşça büyük oyuncular karşısındaki -lakabının kaynağı olan- performanslarıyla dillerden düşmedikten sonra beklediği şey lige 40. sıra seçimi olarak girmek değildi şüphesiz. Üstelik 38. ve 39. sıralardan iki seçim hakkı olan Knicks'in onu görmezden geldiğini de hatırlatmak lazım. Bu bağlamda kanıtlayacak birçok şeyi vardı ve bunu ilk iki günde en iyi şekilde yaptı. Hem de bazıları gibi oyunu forse etme derdinde gözükmeden, bir katilin soğukkanlılığıyla.
Çaylaklar arasında ilk iki gün itibarıyla en çok ışıldayan net biçimde oydu. Kendisini Cincinnati'de çok da alıcı gözle izlemediğimi söylemeliyim, sadece internet ortamında sokaktaki birkaç maçından görüntüler izleyebilmiştim. Sahada diğerlerine oranla hem mental açıdan, hem de fiziken çok olgun duruyor. Sahaya adımını ilk attığında, onu hiç izlememiş biriyseniz oyun kuruculuğu kotarabileceğinden şüphe duyabilirsiniz. Fakat topu eline alıp numaralarını sergilemeye başladığında, o şüphelerden eser kalmıyor. Oyun zekası ve bunu pas yeteneğiyle birleştirmesi günün en güzel görüntülerini görmemize imkan tanıdı ilk gün. LeBron James'ten bu sezon haftanın en iyi hareketi de seçilmiş güzel bir
bounce pass gelmişti, Anderson Varejao'nun basketiyle tamamlanan. Aynı tadı veren bir pası oldu Magnum Rolle'a, görüntü bulabilirsem paylaşırım...
İkinci günse maçın başlarında ayak bileğine aldığı darbeyle bir süre kenarda oturmak durumunda kaldı. Takımda da işler ilk günkü kadar iyi gitmiyordu. İlk gün kendini kanıtlama isteğinin pompaladığı bir performans gelmişti Pacers'ın çaylak üçlüsünden. İkinci gün bu ortada yoktu ve karşıda Magic'ten çok daha sağlam bir takım izlenimi veren Nets'in olması da çok yardımcı olmadı. Terrence Williams müthiş bir top oynarken, Damion James ve Derrick Favors
da vasatın üstüne çıkınca Nets buranın en korkutucu takımı olmaya aday. Sıra onlara da gelecek... Ama Born Ready, NBA izleyicileri için şimdi daha anlamlı bir lakap oldu.
İlk iki maçta 27.5 dakikada 75% şut isabetiyle 18.0 sayı ortalaması yakaladı Stephenson, 3.0 asist düşük gibi gözükse de normal şartlarda asist olacak birçok pas da güme gitti. Yaz Ligi olayının doğasıyla ilgili bir durum bu, çok da kafaya takmaya gerek yok...
Terrence Williams (New Jersey Nets): +19.50 efficiencyGeçen sezon en çok beklenti içinde girdiğim çaylaklardan biri olan, ancak sezon genelinde kötü giden Nets'in iyi işlemeyen parçalarından biri gibi gözüken T-Will sezonu gayet iyi bitirmişti. Takımın hiçbir iddiası kalmamış olsa da, ilk beşteki yerini sağlama almasını sağladı
triple-double ile flört eden ortalamaları sayesinde. Chris Douglas-Roberts'ın gönderilmesinde de ölü sezonda
cap boşaltarak el güçlendirmenin yanı sıra bu form durumu da etkili olmuştur muhtemelen.
Williams ilk iki gün oyunu kimsenin yapamadığı kadar domine etti. Turner ve Stephenson'ın NBA'deki ilk derslerini aldığını söyleyebiliriz. Savunmasıyla onlara kolay bir başlangıç yapma şansı vermediği gibi, her ikisinin de savunması o maçlar sırasında biraz sorgulandı. Yaz Ligi'ne çok önem vermemek gerek, geçen sezon benzer şeyleri söylediğimiz Anthony Randolph'un sezonu da ortada ancak ben sahada Nets uygun şartları sağlarsa
MIP ödülüne adaylığını konuşabileceğimiz bir oyuncu gördüm ilk iki gün itibarıyla. Yürüyedursun...
Bobcats-Celtics maçı başladı, devamı sonra gelecek...
Jrue Holiday (Philadelphia 76'ers): +14.50 efficiencyİkinci senesini geçiren oyuncular için, sorumluluk alınan bir sezon sonrasında yaz liglerinde tutunulan iki tavır oluyor. Bir tanesi 'neden buradayım ki' moduna girip, umarsızca
fade-away sallayan ve kötü yüzdeyle iyi istatistikler yapmasına rağmen aslında ligi sabote eden oyuncu tipi. İlk maçtaki James Harden'ı bu havada gördüğümden iyi rakamlarına rağmen bu listeye eklememiştim, fakat günler ilerledikçe sahaya basketbol adına bir şeyler koymaya başladı o da. Holiday bu oyuncu tipinin özelliklerini yansıtmıyor ve ilk dakikadan bu yana buranın kralı olduğunu gösterme gayretinde.
Turner seçimi sonrasında Holiday-Turner
backcourtuna umut anlamında büyük yatırım yapan Sixers organizasyonu için Orlando Yaz Ligi, diğer takımlara oranla çok daha anlamlıdır sanıyorum ki... Belki Nets ve Pacers da sahadaki kimi oyunculara gelecek planlarında önemli roller yüklemiş vaziyette, fakat Doug Collins kenardaki en dikkatli
head coach olmalı geride kalan günlerde...
"I'm a lot more comfortable... That year under my belt really helped."
Magnum Rolle (Indiana Pacers): +10.50 efficiencyDraft gecesi batug.com ahalisiyle CoverItLive olayına girdiğimizde, son yılların isim açısından en cömert sınıfına yakışır bir anket düşündüm. Yarı finaller için seçenekleri oluşturduk ve sonuçta Al-Farouq Aminu vs. Quincy Pondexter finalini hazırladı oylar... Fakat gece noktalanmak üzereyken, hemen hemen kimsenin
mock draftinde kendisine yer bulamamış bir oyuncu anons edildi. Herkesin düşündüğü espri Russ Bengtson'dan gelecekti:
"Magnum Rolle is going to be the first NBA player to get an endorsement deal with Vivid Video."
Rolle ilk maçında bunun yanında sahada takıma vereceği şeyler de olabileceğini gösterme gayretindeydi. Orlando'ya karşı ilk maçta sadece 19 dakikada 11 şut denemesi bunun göstergesiydi, belki negatif anlamda aldığı 6 faul de... Bu agresif oyunuyla rotasyonda kısa sürede bir yer kazanabilir. Jeff Foster ve Troy Murphy geçtiğimiz sezonu sakatlıkların da etkisiyle kayıp geçtiler ve yenilenen takımda kendilerine yer yok. Onların yokluğunda zaman zaman şans bulan Solomon Jones ve Josh McRoberts da bu seviye için yetersiz olduklarını gösterdiler. McRoberts yaz ligi takımının da kadrosunda ve buradaki oyunu da onun hakkında olumlu bir şey arayanlara yardımcı olmadı.
(İkinci gün 11 sayı, 6 rebound, 6 asist ve 2 blok başlangıçta güzel duruyor ama bir pota altı oyuncusu 3/18 ile şut attıysa bu pek güzel değildir.) Bu şartlar altında Rolle'un eline fırsatlar geçecektir, bunu kullanma konusunda da iyi ışıklar verdi. Hücumda zayıf görünümüne rağmen, NBA fiziğindeki oyunculara karşı bile bu problem olmadı ve atletizmiyle potaya gidebildi. Daha ziyade yardım savunmacısı portresi çiziyor, bire birde de sağlam durabilirse ilk aşamada 8-10 dakikaları görecektir bence.
Derrick Brown (Charlotte Bobcats): +
16.00 efficiency6/10 ile 20 sayı, 5 rebound, 3 top çalma. 6/12 ile 14 sayı, 8 rebound. Bir tanesi Sundiata Gaines'in kaçan son saniye üçlüğüyle, bir tanesi de Jeremy Pargo'nun son saniye oyunuyla gelse de iki galibiyete taşıyan iki önemli performans. Bobcats kadrosunda herhangi bir
draftee göze çarpmıyor ve Brown-Henderson ikilisinin yaz ligi olayına yaklaşımları takımın performansını direkt etkiliyor. İlk iki gün çok güvenli gözüken ikili, bugün şalteri kapatınca Celtics önünde skoru maç boyu 20 sayı geriden takip etmek zorunda kaldılar mesela.
Brown geçen sene aldığı süreleri hak ettiğini ispatlamalı, zira Theo Ratliff ve Tyrus Thomas eklemeleri Larry Brown'ın hedef yükseltirken bu gence çok da güvenmediğini gösterebilir bazılarına... Çaylaklarla çok arası olan bir
coach değildir ve pota altındaki derinlikten yoksun kadro nedeniyle Tyson Chandler'ın sakatlığında çaresiz kalmasa bu ikinci tur seçimine başvurmayacaktı muhtemelen. Brown'ın yaz ligindeki oyunu tatmin edici, fakat oyununa bazı şeyler ekleyip
coachunu etkilemesi gerekiyor bir an evvel. Minimum kontrat oyuncusuna gider şu haliyle en fazla.
Luke Harangody (Boston Celtics): +20.00 efficiencyHarangody Notre Dame'da kolej kariyerine hızlı girip iyi rakamlar yakalamış bir oyuncuydu ve daha önce
drafte girme kararı alsa, beklenti ilk turun altına düşmeyeceği yönündeydi. Fakat geçen sene sakatlıktan geri döndükten sonra şutunu bulamaması ve içeriden de herhangi bir üretim sağlayamayınca onsuz daha iyi işleyen takımın erken vedasına sebep olması
draft öncesi elini kuvvetlendirmedi. Danny Ainge pota altında imkanları kısıtlıyken, kolej tecrübesi üst düzeyde bir oyuncuyu tercih etti.
Brian Scalabrine oyunun diğer yönlerinde fonksiyon göstermekten uzak olduğundan, kenardan şut atan bir 4 numara getiremiyor Celtics bu kadrosuyla. O derinliği Harangody sağlayabilir mi, emin değilim. Belki normal sezonda kısıtlı sürelerde kullanılacaktır ancak
play-off zamanı Scalabrine'den daha iyi bir alternatif olamayacakmış gibi gözüküyor. Benzer zaafları Harangody de oyununda barındırıyor ve bunları kompanse etmek için ekstra efor sarfiyatı oluyor takımına faturası. Çekirdek korundu, hedef son bir kurşun kullanmak, bunlarla uğraşacak zaman yok...
Şutunu bulmuş en azından, üçüncü günü de katarsak 6/12 ile üçlük attı ve düzeneği kurunca üst üste saymaya başlayabiliyor. Fakat belki daha kritik istatistiği ikinci gün kötü şut atarken 12 rebound çekmeyi başarmasıydı. Semih Erden'in yokluğunda görev tanımındaki değişiklik de bunda etkendi gerçi, aldığı kadar da rakibe verdiğini söyleyebiliriz. Yine de kendisini savunması gerektiğinde bir belagat olabilir orada yazan rakamlar.
Honorable Mention:Evan Turner (Philadelphia 76'ers,
+16.00) - Gerald Henderson (Charlotte Bobcats, +
20.50) - Gordon Hayward (Utah Jazz,
+15.50) - Patrick Ewing Jr. (Orlando Magic, +
12.50)Turner bir şeyler kanıtlama arzusunun çok yaramadığı isimlerdendi aslında bugünkü performansı da hesaba katarsak. Hücumda topa sürekli hükmetme çabasındaydı, Holiday'le birlikte sahada bulunduğu dönemlerde dahi ekseriyetle tepede topu alıp oyunu kurmaya çalıştı. Hadi yalan söylemeyelim, oyunu kurmaktan çok kendi başına bir şeyler yaratma niyetindeydi. Big Ten'de aldığı düdükleri burada alamayınca hakemlerle dialoga girdi sıkça, çok iyi işaretler değil. Ama kendine güveninin üst düzeyde olması olumlu, Derrick Rose da kötü bir başlangıç yapmıştı iki sene önce. Oynaması gereken zaman bugün değil, kendisini rahatlatması lazım. Ben genel olarak olumlu bulup listenin bu kısmına dahil etmiştim onu, fakat bu sabaha karşı 1/6 ile 4 sayıda kalıp takıma yarardan çok zarar getirdi. Savunmasının yetersiz olabileceğini söyleyenlerden etkilenmiş olsa gerek, Ohio State'te hiç olmadığı kadar agresif fakat sürekli çalışan kolları kolay fauller almasına sebep oluyor. Meydan okuması güzel tabi de, bunu yarın lig başladıktan sonra yaparsan 'hele bir soluklan yeğenim' diye kenara alırlar...
Henderson da üçüncü günü nispeten kötü geçirdi, zaten ilk yarıda Celtics farkı koyunca İspanya-Almanya maçının havasına girip satmıştık o maçı... İlk iki gün gerektiği zaman içeriyi zorladı, fauller aldı. İyi bir kolej oyuncusu olarak gelmesine rağmen, yeteneklerinin NBA'e aynı düzeyde uyum gösteremeyeceği hep söylenmişti. Başka bir yerde daha fazla süre bulabilirdi açıkçası,
coach faktörü mutlaka önemlidir ama ilk senesinde o konvertibilite sorunlarını yaşadı bulduğu dakikalarda da. Ben kendisine bu ligde bir yer bulabileceğini düşünüyorum zamanla çoğunluğun aksine.
Hayward ise Turner ve James'in aksine, üç ay önce ulusal basının manşetlerini süsleyen oyuncu değil de kendisini denemeye gelmiş sıradan bir oyuncu havasındaydı. Gerekmedikçe sorumluluk almadı, adeta Jazz basketbolundaki rolünün provasını yaptı. İnsanlar 9. sıra seçiminden ekstra bir şeyler görmeyi bekliyor tabiatıyla... Bunu yapmadı ama şut pozisyonu hazırlandığında tetiği çekti, takım skorda sıkıntı çekerken faul çizgisine gitti, savunmada önemli katkılar yaparak son çeyrekte maçı çeviren isim oldu Bobcats'e karşı. Üçüncü günde üçüncü maç ona da biraz fazla geldi, belki Pacers'a karşı hislendi çocuk bilmiyorum. Ama takım erken havlu atarken pek aktif değildi Hayward yine. Jazz'in doğrudan skoru sırtlamasını beklediğini sanmıyorum ama biraz daha işin içine girmesinden mutlu olurlardı heralde.
Ewing Jr. da fena görünmedi, çok daha kötü oyuncular kontrat aldı NBA takımlarından. Hiç tanımayanlar varsa babasıyla oyuncu olarak tek ortak yönlerinin Georgetown mezunu olmaları olduğunu söyleyelim. Kenarda babası olmasa ilk beş çıkar mıydı emin değilim, o da 'çıkamazdı' diyenleri tekzip etmenin peşindeydi zaten. İlk iki gün bulduğu 57 dakikaya 29 şut sığdırdı bunun sonucu olarak. Ama kötü değildi kesinlikle, en azından bu seviyede etkili görünen bir
post-up oyunu ve fena olmayan bir dış şutu var. Savunmada da sağlam duruyor, pas kanallarını iyi kapatıyor. Geçen sene Las Vegas Summer League'e çağrılmasına rağmen sakatlığı nedeniyle pas geçmişti. Bu sene de buradan Vegas'a geçip orada babasının efsane olduğu takımla oynayacak, bakalım aynı süreleri bulabilecek mi?
Üçüncü gün sonrası bu listeye Damion James, James Harden, Paul George, Byron Mullens ve Kosta Koufos da eklenebilir. Aşağıdaki listeyse acayip. Daniel Orton'ın ilk iki gün sonundaki şut yüzdesinin 7.1 olduğunu biliyor muydunuz? Toplam 30 dakikada 5 sayı, 5 rebound ve anlamsız dayılanmalar... Evet Fikret Engin ne olur? Büst olur.
Daniel Orton (Orlando Magic, -4.50), Stanley Robinson (Orlando Magic, +7.00), Marreese Speights (Philadelphia 76'ers, +9.50), Semih Erden (Boston Celtics, NL), Jerome Randle (Orlando Magic,
+12.00)
Semih bu sabaha karşı fena değildi fakat, Randle'dan da beklentimiz yüksek yoksa çok kötü top oynadığından değil de...