20 Ağustos 2010 Cuma

Brain Fart


Yunanistan'ın absürd farklarla kazandığı Slovenya ve Kanada maçlarıyla başlayan Acropolis Turnuvası'nın son günü, bu oyunun gördüğü en alçak noktalardan biri ile sonlandı. Basketboldan milyon dolar kazanan, her biri bir sürü gencin idolü olan üst düzey profesyoneller ortalığı çocuk bahçesine çevirdiler. Bunun Ortodoks kardeşliği muhabbetini çok seven ve basketbol arenasında da birbirlerinin kudretinden faydalanmakta beis görmeyen iki ulusun takımları arasında olması ve bugün rakip olan oyuncuların bir kısmının takım arkadaşı olması da olayın ironik yönleri.


Bizim ülkemizdeki hazırlık turnuvalarında da görülen bir şeydir. Ne kadar prestijli bir turnuvadan bahsediyor olursak olalım, ev sahibi hakemlerin gereksiz bir taraf tutma eğilimiyle karşılaşırız ekseriyetle. Resmi maçlarda bastırdıkları milliyetçi duygularını açığa vurmak için bir kaçış alanı olarak baktıklarındandır belki bu tip turnuvalara. Ama çok sağlıklı bir psikoloji olmadığı ortada. Slovenya ve Kanada maçlarında eleştirilen hakemlerden, bugün de Christos Christodoulou sahneye çıkmış ve Dusan Ivkovic'e çaldığı iki teknik faul ve genel olarak tüm kararlarıyla maçı oyuncular için de zor bir konuma sürüklemiş. Elbette bu durum, oyuncuların olgunluktan uzak o tavırlarını kabullenmemizi sağlamaz. Ya da yaptıklarını daha anlaşılır veya affedilir kılmaz.

Genel olarak bu durumlarda 'kimin başlattığı, kimin bitirdiği' önemli olmaz. Bugün de istisna değil. Ama bazı oyuncular için ekstra notlar düşmek gerekiyor. Mesela Nenad Krstic'in ilk aşamada yerdeki elemana ucuz vuruşları ve sonrasında 'kavga ayıran esnaf' modundaki Ioannis Bourousis'e bir WWE hamlesiyle -ki orada da kafaya sandalye yasaklandı- aşk eylediği sandalye, ayrı bir cümleyi hak ediyor. Başlı başına klinik bir vaka... Aynı şekilde Olympiakos forması giyen Milos Teodosic'in geçen sezon boyu can sıkıcı hale gelen agresif tavırları, Adecco Cup'ta savurduğu dirseklerle farklı bir boyut kazanmıştı. Türkiye'ye gelse muhtemelen birisi keşfedip, pop albümü çıkarmaya zorlardı. O yüzden insanlara sempatik geliyor olabilir ama bugünden itibaren pis bir oyuncu olarak anılacaktır. Antonis Fotsis dışındaki Yunan oyuncular beklenenden daha ılımlıydı ilginç biçimde.


Geçen sene Stefano Mancinelli'ye verilen 2 maçlık ceza, FIBA'nın bu konulardaki aczi için en yakın örneklerden. Burada olayın kahramanlarının Sırbistan ve Yunanistan olduğu düşünülürse, zaten ancak liseli çocuklara yakışacak bu rezaletin müdür yardımcısının odasındaki "Birbirinizden özür dileyin, benim başımı da belaya sokmayın" söylemiyle örtbas edileceği açık. Fakat Ivkovic, Teodosic, Fotsis özelinde geçen sezon tribünle sınırlı kalan Olympiakos-Panathinaikos savaşı, bu sefer sahaya da inebilir. Krstic ile de acayip dalga geçerler, Big Sofo'dan kaçışı falan mükemmel...

Video için kod yüklemek falan kastı. "Benim bilgisayarım YouTube açmıyor ya!" Buradan izleyebilirsiniz her şeyi.

1 yorum:

CaRtMaNtR dedi ki...

Vay anasını neler dönmüş öyle Serhat :)

Böyle şeyle dalga geçilmez ama bazen kendimi tutamıyorum. Umarım şampiyonada biz böyle bir rezalete imza atmayız.

Yeni Yazıhane Diyorsak...

Bir yılı geride bıraktığımız gibi soluğu yeni tasarımda aldık. Kubilay Kahveci'nin yeni oyuncakları için buradan yakın. Yazıhan...