
Aslında Tottenham, 2 sezon önceki performansıyla da Arsenal'ın Kuzey Londra'daki hakimiyetini kırabileceğini göstermişti. Kağıt üzerinde. Zira, o sezon makasın kapanmasında Tottenham'ın yükselişinden çok Arsenal'ın düşüşü etkindi. Zaten meşhur zehirlenme vakasının ardından gelen West Ham mağlubiyetiyle sezonu Gunners'ın gerisinde kapatmıştı Tottenham. Ancak geçen sezon Kuzey Londra'yı kazanmak için gereken ilk adımı attılar ve Sevilla'dan Juande Ramos'u yedek kulübesine getirdiler. Bu transfer döneminde gördüğümüz kadarıyla da Ramos'un elinde bir açık çek bulunmakta. Buna karşın Emirates sakinleri transferde sıkıntılı günler yaşıyor. Samir Nasri ve David Silva konuşulan en kayda değer isimler, fakat Aliaksandr Hleb ile Mathieu Flamini yeri kolay doldurulabilecek isimler değil, bu kesin. Ramos'un ileride yapacağı transfer hamlelerine de güvenerek sezon sonunda White Hart Lane'de daha mutlu bir kalabalık görmeyi bekliyorum kendi adıma.

Arsenal'da Nasri'nin durumu enteresan. Fransız yıldız Arsenal konusunda çok heyecanlı olsa gerek, kişisel web sitesinden transferi açıklamış. Ancak kulüp içi yetkililer henüz işin resmiyet kazanmadığını söylemişler. Adı Nasri kadar sık geçen diğer isimse David Silva. Euro 2008'de değerini artıran da o oldu, Raymond Domenech'ten kesik yiyen Nasri değil. Son kararı Arsene Wenger verecek her zaman olduğu gibi. Wenger'in şu ana kadar yaptığı en büyük hamle ise Alex Ferguson'ın da çok istediği Aaron Ramsey'i bağlamak oldu kuşkusuz. Ayrıca Carlos Vela, nihayet çalışma iznini aldı ve Premier League'de parlamak için gün sayıyor. Flamini'nin boşluğunun kimle doldurulacağı ise halen büyük bir soru işareti. Alberto Aquilani, Hatem Ben Arfa, Miguel Veloso, Torsten Frings, Yaya Toure... Hepsi konuşulan isimler. Bu tercih çok önemli olacaktır.

Somut adımlar atma konusunda Tottenham, sadece Arsenal'ın değil tüm Avrupa kulüplerinin birkaç adım önünde. Luka Modric, 2008-09 sezonu için yapılmış en büyük transfer çoğu kişiye göre. 4.7 milyona koparılmış Giovani Dos Santos'u da hesaba katarsak Tottenham orta sahası gerçekten korkutucu bir hal alıyor. Ancak Ramos'un bu kadarla yetinemeyebileceği bile konuşuluyor. Bazı kaynaklara göre, eski öğrencisi Diego Capel'in de Ada'ya gelmesi an meselesi. Diego Capel saf yetenek, doğru işlenirse mükemmel bir gelecek vadediyor. Yine de öncelik stoper ve ön libero olmalı Tottenham için. Tabi kaleciden sonra. Paul Robinson'ın büyük hedeflerin peşinde olan hiçbir takımda yeri yok. Geçen sezon Radek Cerny bile daha iyisini yapmıştı hatta. Cerny'nin serbest bırakılması bir kaleci transferinin sırada olduğunu gösteriyordu, isim bekleniyordu. Bu isim Heurelho Gomes olacağa benzer. Ramos'un kafasında soru işaretleri varsa, bunlar da UEFA Kupası'ndaki penaltı performansı sonrası dağılmış olsa gerek. Carlos Kameni ve Artur Boruc isimleri de halen konuşuluyor, ancak Gomes'in PSV ile bozulan ilişkileri bu transferin imza aşamasına gelmesini sağladı. Transferi en olası stoper olarak West Ham'de gayet iyi bir sezon geçirmiş Anton Ferdinand gözüküyor. Ön libero için düşünülen isimse Pompey'den Lassana Diarra. Tottenham'ın bu bonkör tavrı sonucu, klas bir forvet transferi de beklenmiyor değil. Samuel Eto'o, Nicolas Anelka, Lukas Podolski ve Luis Fabiano isimlerinin arasından sıyrılan ise İspanya 2. Ligi'ne yakışmayacağından kendine kulüp arayan Zaragozalı Diego Milito.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder