26 Haziran 2008 Perşembe

RÜYA YENİDEN BAŞLAYACAK MI?


Amerika herkesin bildiği üzere basketbolun icat edildiği ve en kaliteli basketbol ligi olan NBA'in ev sahibi olan ülke. Peki Amerika'nın ulusal maçlara etkisi nasıl? Amerika Olimpiyatlar'a ve Dünya Şampiyonaları'na genellikle NCAA oyuncularından oluşan milli takımlarını göndererek yeterli başarıyı alabiliyordu. Ancak Sovyet ve Yugoslav takımları yıllar ilerledikçe Amerika'yı yakalamış hatta yenip zaferler kazanmaya başlamıştı. Sonunda herkesin beklediği hamle 1992 Barcelona Olimpiyatları'nda geldi. NBA süper yıldızlarından oluşan milli takım kurulmuştu. Takım kurulana kadar kimsenin aklına gelmeyecek inanılmaz bir kadro kuruldu. NBA'e damgasını vuran Charles Barkley, Michael Jordan, Magic Johnson, Larry Bird, Scottie Pippen, David Robinson gibi inanılmaz oyuncular aynı takımdaydı. Belki de o olimpiyatların en renkli noktası olarak Dream Team sergilediği inanılmaz performansla tarih sayfalarına adını yazdırıyordu. Herkes Dream Team'in yenilmez olduğunu kabullenmiş gibiydi. 1996'da Shaqlı takım bunu onaylar gibiydi adeta. 2000 Sydney Olimpiyatları'nda ABD altın madalyayı almış ancak Litvanya maçında yenilmekten kılpayı kurtulmuştu.


Ve 2002 Indianapolis Dünya Basketbol Şampiyonası. Yine Dream Team'in favorisi olduğu bu turnuvada tarihinin en kötü performansını sergileyen takım ancak 6. olabiliyordu. Büyük bir şok yaşayan Amerikalılar bunun bir kereye mahsus bir şey olduğuna inanıyor ya da inanmak istiyorlardı. Ama bunun böyle olmadığını ileriki turnuvalarda tekrar tekrar izlemek zorunda kaldılar. 2004 Atina ve 2006 Japonya fiyaskolarından sonra Türk gazetelerini Dream değil Dürüm Team yazıları süslüyordu. Tüm uluslararası basın takımın büyüsünün bozulduğunu belirtip artık bu mağlubiyetleri olağan bir şeymiş gibi karşılamaya başlamıştı.


Günümüze geldiğimizde takım 8 yıldır altın madalya alamadığı gerçeğiyle yüz yüze. Bu sebeple kurulabilecek en iyi takımlardan biri kuruldu. Olimpiyatlar'da altın madalyayı hedefleyen ABD Milli Takımı'nın kadrosunda Denver Nuggets'tan Carmelo Anthony, Utah Jazz'dan Carlos Boozer, Toronto Raptors'tan Chris Bosh, Los Angeles Lakers'tan Kobe Bryant, Orlando Magic'ten Dwight Howard, Cleveland Cavaliers'tan LeBron James, Dallas Mavericks'ten Jason Kidd, New Orleans Hornets'tan Chris Paul, Detroit Pistons'tan Tayshaun Prince, Milwaukee Bucks'tan Michael Redd, Miami Heat'ten Dwyane Wade ve Utah Jazz'dan Deron Williams yer alıyor.


Birkaç öneri dışında kadroya çok da büyük eleştiriler yok açıkçası. Ama bence de Boston gerçeğiyle tekrar yüzleşmemizi sağlayan triodan en azından birinin kadroda yer alması gerekliydi. Son turnuvadan farklı olarak en büyük faktör tabi ki Kobe Bryant. Tayshaun Prince de savunmacı kimliğiyle takıma katılan bir diğer üye. Az ama önemli hamleler yapan Rüya Takım'ın hedefi tekrar zirve ve bunu yapmaları oldukça olası. Belki de tarihin en önemli sorumluluğunu omuzlarında hisseden bu takım altın madalyaya ulaşabilecek mi? Pekin Olimpiyatları'nın en büyük renklerinden biri olacağı kesin. Bu soruların cevabını alabilmemiz için Olimpiyatlar'ın başlamasını beklememiz gerekiyor. Pekin 2008'de buluşmak üzere. İyi seyirler...

Hiç yorum yok:

Yeni Yazıhane Diyorsak...

Bir yılı geride bıraktığımız gibi soluğu yeni tasarımda aldık. Kubilay Kahveci'nin yeni oyuncakları için buradan yakın. Yazıhan...