3 Haziran 2008 Salı

Unutmayacağız: Gustavo Kuerten



Sevmeyeni az bulunan sporculardandı o. Çoğu otoriteye göre sıradan bir toprak tenisçisiydi. O, bunlara sezonu ATP klasmanında birinci kapatan ilk Güney Amerikalı olarak cevap verdi. Yetmedi, otoritelerin onun için imkansız gördüğü bir şeyi yaptı, aynı yıl içerisinde hem Agassi'yi, hem de Sampras'ı yendi salon turnuvalarında. Evet, belki hiçbir zaman sert kortta final oynayamadı ama kuşkusuz daha fazla saygıyı hak ediyordu Guga.


1997-2001 yılları arasında 3 Roland Garros kazandıktan sonra, önce düşüşe geçen bir kariyer, hemen ardından sakatlıklarla gölgelenen yıllar bekliyordu onu. 2004'teki sakatlığının etkilerinden bir türlü kurtulamadı, kardeşinin ölümünün şokunu da atlatamadı uzun süre. Her şeye rağmen geçen hafta yine tüm neşesiyle en sevdiği kortta, üzerine en çok yakıştığı kortta son görevini yerine getirmek için hazırdı. Mathieu karşısında durabilmesi imkansızdı, yine de hayranlarının sevgisini borçlu olduğu karakterine sırtını dönmedi, herkesin maçın bitmesini beklediği anda maç sayısını çevirdi, son numarasını gösterdi Fransız'a. Gerisini getirmeye yetmedi dizleri belki. 32 yaşında profesyonel tenise veda ederken, üstünde yine o uğurlu sarı-mavi tişörtü vardı. Rafter'la, Corretja'yla, Safin'le unutulmaz düelloları kaldı yadigar.
Unutmayacağız, Şampiyon!

Hiç yorum yok:

Yeni Yazıhane Diyorsak...

Bir yılı geride bıraktığımız gibi soluğu yeni tasarımda aldık. Kubilay Kahveci'nin yeni oyuncakları için buradan yakın. Yazıhan...