1 Temmuz 2008 Salı

Tyson 13. Adam?


Pekin'e gidecek 12 kişi açıklandığında, elde fazlasıyla heterojen bir kadro olduğunu düşünmüştüm. Bazıları Jason Kidd'in fazlalık olduğu fikrine sahipti, ancak Kidd'in bu takıma katkıları saha içiyle sınırlı kalmayacak. Ayrıca, önceki turnuvalarda takımın temel problemlerinden biri sahada iyi yönetilememesiydi. 2002'deki Baron Davis seçimi yanlıştı kesinlikle, 2004'te ise görevi Stephon Marbury-Allen Iverson ikilisi devraldı. 2006'da bu sefer takımı oynatmayı bilen, ancak yeteri kadar vasıflı olduğu tartışılır bir Kirk Hinrich ve daha bu tür sorumluluklar için çok genç olan Chris Paul ile gitmişlerdi. Bu turnuvaya gidecek point guard triosu ise belki de olabilecek en iyi trio. Bunun avantajlarını yaşayacaklar kesinlikle.


Benim daha çok dikkatimi çekmiş şişkinlik ise SF bölgesinde. LeBron James'in olduğu bir takımda Carmelo Anthony'ye ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. Kobe Bryant ve Dwyane Wade'in varlığı da düşünülecek olursa 2 ve 3 numara bölgelerinde çeşitlilikten çok swingman odaklı bir tektiplik sözkonusu. Tayshaun Prince ve Michael Redd'le biraz olsun bundan kurtulmaya çalışmışlar. Ama elde 12 kişilik bir yer olduğundan, pota altı oyuncularına istihdam yaratmakta zorlanmış Coach K ve ekibi. Bu seçimlerde Direktör Jerry Colangelo'nun da payı büyük gerçi. Ama 2006'da kadroda bulunmasına rağmen oyuna katkısı bir seyirciden öteye gidemeyen Brad Miller, bu kadronun seçilmesindeki referanslardan biri olmuştur muhtemelen. Süre almayan bir Tyson Chandler yerine savunma direnci katabilecek bir Prince takviyesi makul gözükmüş olabilir.


Yine de bu riske değer miydi, emin değilim. Dwight Howard kendini birçok açıdan geliştirmiş olsa da zaman zaman hala gereksiz fauller alabiliyor. D12'in maç başında 2 faul alıp oturduğu bir maçı düşünüyorum da, çok kötü durumda bıraktığımız bir Carlos Boozer ve Chris Bosh ne kadar yeterli olur. Ayrıca Chandler'ın sertlik anlamında bu ikiliden önde gittiği ortada. Öte yandan LeBron ve Kobe'nin olduğu bir takımın C-Booz'un yüksek posttan attığı şutlara ihtiyacı olmayacağı da düşünüldüğünde takımda bir skor opsiyonu olamayacak olması Chandler'ın elini zayıflatan bir durum değil. Sonuç olarak ben ne olursa olsun takımı üç uzunla götürmezdim böyle uzun soluklu bir turnuvaya. Tamam Melo'nun, Tayshaun'un fizikleri Avrupa'nın birçok 4 numarasıyla başa çıkabilecek fizikler, ama yine de bu seçimi anlamak zor. Ayrıca psikolojik olarak nasıl bir hal içinde olduğu belirsiz Carmelo'nun benchte geçirdiği süreler de takıma kötü yansıyabilir. Egosu büyük bir arkadaşımız kendisi sonuçta. Daha önceki turnuvalarda eksikliği hissedilen saf şutör eksikliği, alan savunması karşısında bu turnuvada da ortaya çıkabilir. Redd'in sahada ne kadar kalacağını bilmiyoruz, bu nedenle Bron ve Kobe'nin şut ritmlerini bulmaları çok önemli olacak. Her ikisi de bu Olimpiyatlar'ı ciddiye alıyor göründüğü kadarıyla. Bu ikilinin motivasyonu ve güçlü oyun kurucu kadrosu ABD Milli Takımı'nın altına uzun yıllardır ilk kez bu kadar yakın olmasını sağlıyor her şeye rağmen.

Hiç yorum yok:

Yeni Yazıhane Diyorsak...

Bir yılı geride bıraktığımız gibi soluğu yeni tasarımda aldık. Kubilay Kahveci'nin yeni oyuncakları için buradan yakın. Yazıhan...