3 Eylül 2009 Perşembe

Eurobasket 2009 - Grup A #1


MAKEDONYA

En son bundan 10 yıl kadar önce Fransa'da görmüştük onları basketbolun bu seviyesinde... Petar Naumoski'yi de içinde bulunduran güzel bir kadroları vardı, muhtemelen galibiyet alamamışlardı ama bizim bir gözümüz hep onlardaydı haliyle. Petsi'nin yanısıra bugünkü kadroda bulunan Todor Gecevski ve Vrbica Stefanov da Fransa'daydılar hafızam yanıltmıyorsa... Bugüne gelirsek, 10 yıllık özleme bir son vermiş olmaları onlar adına sevindirici tabi ki. Fakat bunda FIBA'nın eleme gruplarındaki ilginç kriterlerinin de payı vardı kuşkusuz. Türkiye grupta Fransa ve Ukrayna ile kapışırken, Makedonya'nın rakiplerinin Letonya ve Portekiz olması o kriterlerin ne kadar adil olduğunu sorgulamaya itiyor insanı ister istemez. Fakat yine de grubu ikili averaj yardımıyla da olsa, Letonya'nın önünde bitirmeleri bir gelişimin göstergesi.

Kadroya baktığımızda Balkanlar'daki bir diğer ülke Bulgaristan'ın milli takımında gördüğümüz gibi rotasyona giren çıkan devşirme oyuncular gözümüze batıyor. Statü gereğince bu turnuvada bu oyunculardan sadece birini kullanabilecekler bildiğim kadarıyla... Adaylar arasında Galatasaray Cafe Crown'ın iki yeni ismi Darius Washington ve Mike Wilkinson da bulunuyor. Fakat gerek oyuncunun ismi, gerekse de takımın pota altındaki ihtiyacının oyun kurucu bölgesindekine nazaran daha zaruri olması sebebiyle bu kontenjanın Jeremiah Massey için kullanılması bekleniyor.


Geçen hafta Efes Pilsen World Cup dahilinde ülkemizde izleme fırsatı bulduğumuz için onlar hakkında edilecek fazladan birkaç kelamımız var. Oyun kurucu bölgesinde çok fazla sıkıntı duyacaklarını düşünmüyorum, en azından görece kuvvetli gözüktükleri bir nokta burası. Ergin Ataman'ın çok sevdiği ve İzmir'den Siena'ya kadar yanında taşıdığı, ülkemiz basketbolseverlerinin aşina olduğu Vrbica Stefanov'dan yukarıda bahsettik. Kardeşi Riste Stefanov'un da çok başarılı olmayan bir Türkiye macerası olmuştu, Vrbica kadar iyi bir oyun kurucu da olmadı zaten hiçbir zaman. O eleme aşamasında kullanılmış olsa da, Polonya'ya giden kadroda yer almayacak. Bir diğer eksik de Makedon basketbolunun son dönemde yetiştirdiği belki de tek beynelmilel oyuncu olan TAU Ceramica guardı Vlado Ilievski. Buna rağmen 86 doğumlu Darko Sokolov'u özellikle beğendim Ankara'daki maçlarda. Birkaç eli yüzü düzgün alternatif daha var burada. 2 ve 3 numarada genel olarak kısıtlı oyuncular bulunmakta. İyi şut sokuyorlar esasen, ama savunma noktasında sıkıntı yaşayabilirler özellikle Hırvatistan'ın dış skorerlerine karşı... Pota altında ise Euroleague'in değerli uzunlarından olan Massey, Eurobasket seviyesinde de iş görecektir. Kolej eğitimi almış ve geçen sezon Lokomotiv Rostov forması giymiş Pero Antic, Almanya maçındaki agresif oyunuyla tam not aldı. Todor Gecevski de 32 yaşına gelmiş olsa da, kadroda bulunan en kaliteli elemanlardan. Halen Hırvatistan'da KK Zadar forması giyiyor...

Güzel takım Makedonya. Ankara'da da takım olabilmiş gibi gözüktüler ve eksik gelen Yunanistan'ın ayağını kaydıran takım olmaya İsrail'den daha büyük bir aday olarak gösteriliyorlar. Ben de öyle görüyorum şu anda, ama üçüncülük ihtimali daha yakın tabi...


HIRVATİSTAN

Hırvat milli takımı da geçen hafta Ankara'ya uğrayanlar arasındaydı. Ve açık ara da en hazır olan takımdı turnuvadaki... Hırvatlar bu yüzyılda istikrarlı olarak yarı finali zorluyorlar bu düzeydeki turnuvalarda, fakat kritik maçların sonunu getiremiyorlar ne yazık ki. Ne yazık ki? Yıllardır Efes Pilsen'de o kadar Hırvat oyuncu izledik ki, ister istemez bir 'bizim çocuklar' bakışı var Hırvat takımına bende... Olimpiyatlarda İspanya ile eşleşmeleri talihsizlik olmuştu, zorlayamadılar haliyle. Son Avrupa şampiyonasında ise, şanssız bir Litvanya mağlubiyeti almışlardı çeyrek finalde. Maçı da daha çok hak eden taraf onlardı açıkçası 40 dakika boyunca. Böyle maçlarda ekseriyetle kaybeden taraf olmalarının arkasında, kritik anlarda sorumluluk sınırlarının net çizilmemiş olması ve olayı üstlenmesi beklenen net bir oyuncunun kadro içerisinde belirmemesi yatıyor kanaatimce. Bunu -pek de sorgulamadan- yapmasına alışık olduğumuz Damir Mulaömerovic'in bırakmasından sonra o tarz bir oyuncunun eksikliği hep hissedildi.

Peki bu kadroda Jasmin Repesa'nın elindeki oyunculardan hangisi söz konusu eksikliğe çare olabilir? Bu tarz bir katkı genelde takımın kısalarından beklenir ve kadroda net aday olarak Zoran Planinic çıkıyor bu çerçeveden baktığımızda. Kariyeriyle ve oyun yapısıyla bu görevi yapmasını bekliyorsunuz Planinic'ten. Fakat Planinic'in hem TAU Ceramica, hem de CSKA Moskva günlerinde bu konuda biraz sabıkalı olduğunu söyleyebiliriz. Planinic yeteneklerine sonuna kadar güvenebileceğiniz, fakat bazen gereksiz zorlamalarla oyunu kişiselleştirebildiği için son topu gönül rahatlığıyla eline veremeyeceğiniz bir oyuncu hüviyetinde. Marko Popovic ise bu takımda Repesa tarafından en fazla serbestlik tanınan isim. Şutu bulduğunda atması isteniyor çekinmeden ve bu işi iyi de yapıyor. Çok beğendiğim bir stili yok Popovic'in, Efes Pilsen günlerinde de fazlasıyla dertli oldum kendisinden yana. Fakat oyun kuruculuk meziyetleri açısından sınıfta kalsa da, şu kadroda clutch kavramının içini dolduracak performanslara en fazla imza atmış adamdır büyük ihtimalle. Ama tüm bunlara rağmen, turnuvada ciddi biçimde madalya hedefleyen bir takımın maç topunu ve dolayısıyla kaderini Popovic üzerinden oynanacak bir oyuna teslim etmesi kulağa çok hoş gelmiyor. En azından birincil plan bu olmamalı.


Akla gelen son isimse, Hırvat basketbolunun önemli yeteneklerinden biri olmaya namzet Roko-Leni Ukic. Ankara'da sayı ve asist krallıklarının yanında, MVP ödülünü de evine götüren Ukic konusundaki tek çekince şu ki kariyerinin henüz başında o noktaya geldiğini söylemek kolay değil. Böyle bir misyon yüklemek belki biraz da haksızlık hatta. Ukic'ten maç içinde topa hükmetmesini ve o öldürücü penetrelerini yapmasını istersiniz, en büyük hücum silahınız bu olabilir fakat o el yakan toplarda tam anlamıyla güven verrmez size. Lottomatica Roma günlerinde de, öncesinde Barcelona günlerinde de yoğun beklentiler altında ezildiğini gözlemlediğimiz, mental açıdan pek de kuvvetli sayılamayacak bir adam Ukic. Tabi kariyeri ilerledikçe, NBA'de güvenilir bir rotasyon oyuncusuna dönüştükçe bu zaafını ortadan kaldırabilir kolaylıkla. Fakat henüz erken gibi sanki...

Yine sonunu getiremeden madalyayı teğet geçmek istemiyorlarsa bu tanımı yapabilmeliler. Davor Kus, Nikola Vujcic ve özlenen Nikola Prkacin gibi marka haline gelmiş isimlerin yanında Marin Rozic, Marko Banic, Mario Stojic, Kresimir Loncar ve Sandro Nicevic gibi paket olarak her maç belli bir katkı alınan bir oyuncu grubuna sahipler. Bu turnuvanın en komple takımlarından birini oluşturuyor söz konusu oyuncu grubu Repesa'nın sistemi altında. Bu turnuvada kritik anları daha iyi oynayabilirlerse, Mario Kasun da psikopata bağlamadan takıma yararlı olabilirse ciddi madalya adayı olarak ön plana çıkmalarını bekliyorum ilerleyen günlerde.

Fotoğraflar: TBF.org.tr
Nekst: İsrail, Yunanistan

3 yorum:

HotSauce21 dedi ki...

cem,emin değilim ama sanırım takımlar kadroda birden çok devşirme oyuncu bulundarabiliyorlar ama sahada bunlardan sadece 1 tanesi yer alabiliyorlar.makedonya'nın efes cup'ta ki ilk maçında d-wash ve massey birlikte ilk 5 başlamışlardı ama sonra bu duruma müdahale edildi ve sadece 1 tanesinin sahada olabileceği bildirilerek bu şekilde devam edildi.

Sheed dedi ki...

ben de emin değilim abi, o yüzden kesin bi ifade kullanmadım.. senin dediğin gibidir o zaman da ben hazırlık turnuvası diye izin verildiğini düşündüm, bi de turnuva bitiminde d-wash'in röportajında öyle bi şeyler duymuştum sanki.. "massey ile benim aramda bi tercih yapacak hocamız" demişti.. bunu ilk beş için söylemiş olabilir, ben yanlış algılamışımdır..

bi araştırayım şunu..

HotSauce21 dedi ki...

cem,d-wash çıkartılmış kadrodan.senin dediğin doğru sanırım.kadroda da en fazla 1 tane devşirme yer alabiliyor heralde.

Yeni Yazıhane Diyorsak...

Bir yılı geride bıraktığımız gibi soluğu yeni tasarımda aldık. Kubilay Kahveci'nin yeni oyuncakları için buradan yakın. Yazıhan...